Teknolojik gelişmeler ve devletlerin bunlara uyumu çok eskiden beri önemli bir mesele.

İngiltere’de zamanının en büyük teknolojik devrimlerinden birisi olan ve toplumları kökten etkileyen matbaayla ilgili düzenlemenin 1622 yılında çıkarıldığını biliyor muydunuz?

Kanuna göre bir matbaa kurulmadan önce mutlaka Kırtasiyeciler Locası’na haber verilmesi gerekiyormuş ve kralın temsilcilerinin lisanssız matbaalara girme ve arama yetkisi de varmış.

Velhasıl 400 küsur yıl önce de devlet denen kurumdan teknolojiyi yönetmesi ve yönlendirmesi bekleniyormuş fakat devletin ya da onun yürütme aygıtı olan kamu yönetiminin özel bir durumu var.

Devletler teknolojiyi yönetme ve onu tüm topumun yararına yönlendirmenin dışında teknolojiyi kendi birimlerinde de uygulamak zorunda; tabii eğer vatandaşlarına hizmet sunarken teknolojinin nimetlerinden yararlanmak, daha iyi politikalar tasarlamak ve daha iyi hizmet sunmak istiyorsa…

Devletlerin teknolojiyi kendi içlerinde uygulaması ve halk yararına düzenlemeler yapması onların teknolojiye ne kadar hazır olduğunu gösteriyor.

Yapay zekâ son yılların en büyük teknolojik devrimi olduğuna göre o zaman sorumuz şu: “Devletler ve Türkiye yapay zekâya ne kadar hazır?”

Devlet Yapay Zekâ Hazırlık Endeksi” cevapları bulmamız konusunda yardımcı olabilir.

Bir danışmanlık firması olan “Oxford Insights” tarafından hazırlanan endeks, 2018 yılından beri yayınlanıyor.

En son veriler 2023 yılına ait. 2022 yılında gözden geçirilen ülke sayısı 183 iken 2023 yılında bu rakam 193’e çıkmış.

Peki, sıralama nasıl?

ABD ilk sırada yer alıyor; Singapur ikinci, Birleşik Krallık ise üçüncü sırada.

İlk 10 sırasıyla şu ülkelerle tamamlanıyor: Finlandiya, Kanada, Fransa, Kore Cumhuriyeti, Almanya, Japonya ve Hollanda.

Gelelim ülkemize… Türkiye genel sıralamada 193 ülke arasında 60,5 puanla 47. sırada yer alıyor.

İlk 50 içerisinde yer aldığımız için çok da kötü olmadığımızı düşünerek gönlümüzü soğutabiliriz belki.

Endeksi hazırlayanlar dünyayı coğrafi olarak dokuz bölgeye ayırmışlar. Türkiye, “Güney ve Orta Asya” bölgesine dâhil edilmiş.

Bu bölgede Hindistan, Nepal, Pakistan, Ermenistan, Suriye ve Maldivler gibi toplam 18 ülke yer alıyor.

Hindistan birinci, Türkiye ikinci sırayı alarak bölgede yapay zekâya hazırlıkta en iyi performans gösteren ülkeler olarak öne çıkıyorlar.

Genel sıralamada ilk üçte yer alan ABD, Singapur ve Birleşik Krallık sırasıyla şu puanlarla göze çarpıyor: 84,8; 81,9 ve 78,5.

Bu, üçüncü sıradaki Birleşik Krallık ile aramızda tam 18 puanlık fark demek.

Öte yandan 10’uncu sıradaki Hollanda 74,4; 20’nci sıradaki İrlanda 69,8 puanlarına sahipler.

Ülke puanımızın 60,5 olduğunu düşünürsek ilk 10 arasında yer almak için kâğıt üzerinde de olsa yaklaşık 15 puanlık bir sıçrama yapmamız gerekiyor ama bu o kadar kolay değil. Unutmayın ki 2019 yılında Türkiye 46. sırada yer alıyordu. Buna göre üç yıl içerisinde ileriye değil, bir sıra geriye gitmişiz.

Tabii şöyle de bir durum var; söz konusu dönemde dört başlıkta ve sadece 11 gösterge üzerinden değerlendirme yapılarak sıralamalar oluşturuluyordu.

2023 yılı sıralaması ise üç sütun, 10 boyut ve 39 gösterge üzerinden yapılıyor. Değerlendirmedeki gösterge sayısının dört kat artmış olması bile, üç yılda devletlerin yapay zekâ hazırlığının ne kadar karmaşık hâle geldiğini gösteriyor.

Diğer taraftan 2023 yılı endeksi, yapay zekâya hazır olma konusunda Kuzey Amerika ile Batı Avrupa arasında iki farklı modele işaret ediyor.

Endekse göre Kuzey Amerika'da, özellikle ABD’de, teknolojik yenilik ve özel sektör liderliğine güçlü bir vurgu var.

Örneğin ABD; yapay zekâ endüstrisini, araştırma ve geliştirme ile kamu-özel ortaklıklarını teşvik etmeye odaklanıyor. Kanada, bunlarla birlikte etik mevzulara ve kamu refahına da önem veriyor.

Buna karşılık Batı Avrupa, özellikle AB daha düzenleyici ve iş birlikçi bir yaklaşım içerisinde.

AB için, standartları belirlemek ve yapay zekânın etik ve insan haklarıyla uyumlu olmasını sağlamak daha fazla öne çıkıyor.

Bu bağlamda mesela İtalya, 2023’te gizlilik kaygıları nedeniyle ChatGPT’yi yasakladı. Aslında İtalya’nın yaklaşımı, “teknolojik yenilik” ile “etik ve gizlilik” arasında denge kurmaya çalışan Batı Avrupa'daki geniş eğilimi yansıtıyor.

Velhasıl dünyada tüm devletler, yapay zekâyı kamu hizmetleriyle bütünleştirmenin farklı aşamalarında ilerliyorlar fakat pek çok ülkenin hâlâ daha yolun başında olduğu anlaşılıyor.

Bakalım 2024 yılı sıralaması nasıl olacak?