Asgari ücret artış oranı açıklandıktan sonra çalışma dünyamızda özellikle çalışan ve işveren arasında ücretlerle ilgili bir takım sorunlar yaşanmaya başlamıştır.

Enflasyonun da baskısıyla artan maliyetlerin oluşturduğu altından kalkılması zor sorunlar yumağının her geçen gün biraz daha büyümesinin yanında çalışan kesimin ihtiyaçlarındaki fiyat artışları neticesinde aldıkları ücretlerle geçinemeyecek duruma gelmeleri arasında çalışma dünyamız kalmış durumda.

Genel perspektife bakıldığında her iki kesime de hak vermemek mümkün değil.

Şöyle ki çalışanın hayatını idame ettirebilmesi için kullandığı her şeyin fiyatı son dönemde yüksek seviyelere geldi. Maaşına aldığı zam oranı ile tükettiği tüm malların fiyat yükselişleri arasındaki oran birbirinden farklı olduğu için çalışanın refahı azalmaktadır.

Diğer taraftan da işveren ise işçilik maliyetlerinin yanında hammadde ve enerji maliyetlerindeki artışları ortaya koyduğu hizmete veya ürettiği ürüne yansıtmak durumundadır ki işin içinden çıkabilsin. Bu yansıtma yapıldığında da işveren gerek yurtiçi gerekse de yurtdışı piyasalarla mücadelede ciddi sorunlar yaşamaktadır.

Maliyetlerdeki artışlar işletmelerin işletme sermayelerinde derin yaralar açmakta bu yaraları kapatabilmek için şirketler borçlanma yoluna gitmekte borçlanmalar son dönemde sadece bu konu üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Asgari ücrete yapılan zam oranı çalışanlar tarafından referans alınmakta ve işverenden asgari ücretin üzerinde ücretlerle çalışanlarda yüzde 50 oranında zam talep etmektedirler.

Meseleye herkes kendi cephesinden bakmamalı empati duygusuyla yaklaşılarak çalışan işveren tarafından, işveren de çalışan tarafından bakabilirse çözüme daha hızlı yaklaşılabilinir.

Çünkü her geçen gün yükselen bir enflasyonla karşı karşıyayız ve bu enflasyon oranı çalışma dünyamızı son derece olumsuz etkilemektedir.

Enflasyonla mücadele adına cumartesi günü açıklanan KDV indirimleri oldukça önemlidir. Fakat bununla ilgili bir arkadaşımın anlattığı örnek ise konuya yaklaşımın maalesef ne kadar suiistimal edildiğinin de bir göstergesidir.

Arkadaşım yaşadığını şu şekilde aktarıyor; cumartesi günü markete gittiğimde bir ürünün fiyatı 109 TL idi. Aynı markete pazar günü tekrar gittiğimde aynı ürünün fiyatının 119 TL olduğunu gördüm. Oradaki görevliye sordum dün bu ürün 109 TL idi bugün 119 TL olmuş neden dediğimde görevli arkadaş haklısınız demiş sadece.

Yani KDV indiriminin açıklandığı gün 109 TL olan ürünün fiyatı bir gün sonra 119 TL’ye yükseltiliyor ki KDV indirimi 119 TL üzerinden yapılsın. Oldu mu şimdi bu?

Bu insanları kandırmak değil mi? Yapılan indirimi hiçe saymak hatta bu yapılanla ürünü daha pahalıya satmak değil mi?

Bakın bunu da açıklayalım fiyatı 109 TL olan ürün yüzde 7’lik KDV indirimiyle yaklaşık 102 TL’ye satılmalıdır ama siz bu ürünün fiyatını hemen açıklama yapıldıktan sonra 119 TL’ye çıkarırsanız ve buradan indirimi yaparsanız bu ürünün fiyatı yaklaşık 111 TL olur ki siz müşteriye ürünü yaklaşık 9 TL daha pahalıya satmış olursunuz.

Hal böyle olunca da enflasyonla mücadele maalesef ama maalesef sekteye uğrar amacına ulaşamaz. Enflasyonla mücadeleyi istediğimiz noktaya taşıdığımızda çalışma dünyamızdaki sorunlarında çözüleceği aşikârdır.