Hepimizin geleceğe ve hayata dair irili ufaklı hayalleri var değil mi kıymetli dostlar? Ümidi olanın zaten hayalide olur. Hayal kurmak işte bu yüzden güzeldir. Hayal kurar iken, bu dünyadan kısa sürelide olsa koparız… Sakın ha benim bu dünyadan bir ümidimde, hayalimde yok demeyin.! Düşünün hele dünya üzerimize gelse ne olur ki.!? Yeter ki bizim tek ümidimiz Rabbimiz olsun! Unutmayalım ki ümit yitirilecek en son şeydir şu hayatta… Bakın benden söylemesi “Hayali olmayanın geleceği de olmazmış.!’’ Büyük hayaller kurarak, büyük mutluluklar, büyük başarılar elde edebiliriz. Ama kurgulamış olduğumuz hayallerimizin gerçekleşmesi içinde illaki çaba ve gayrette göstermeliyiz.

Mesela ben bu topraklarda “Büyük ve Güçlü Türkiye’’ hayali ile yanıp tutuşan ve yiğit bir zekaya sahip milyonlarca vatan evladının olduğunu biliyorum. Lakin takdir edersiniz ki büyük hayallere öyle kolayca ulaşılamıyor. Yeni bir dünya düzeni kurulur iken, hayallerimizi tırpanlamak için çalışan güruh, dün olduğu gibi bugünde vardır. Elbette bunlar yeni dünya düzeninde, Türkiye’nin kurucu rol üstlenmesini istemeyecekler… İşte sırf bu yüzden bugünde “Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak diz çöktürmek’’ için ellerinden geleni yapıyorlar.

Son bir haftadır gündemimizi meşgul eden tabansızları medyadan takip ediyorsunuz değil mi kıymetli dostlar? Kökten Erdoğan karşıtı olan bu şer şebekesi; ABD, FETÖ ve CHP yine bir orta oyunu kurdular ve gözümüzün içine baka baka, utanıp sıkılmadan oynuyorlar. Daha dün, dünya üzerinde bir denge unsuru olan Osmanlıyı tasfiye etmek için bir araya gelen temeline tükürdüğüm emperyalist sırtlanlar, bugün yine Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak, durdurmak ve parçalamak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Filen işgal edemedikleri ülkemizi pança pinçik etmek için içeriden ve dışarıdan her türlü kirli oyunları devreye sokuyorlar. “İt ürümekle deniz murdar olmazmış’’ lakin bunların Erdoğan hazımsızlığının altında yatan yegâne gerçek Türkiye karşıtlığıdır.

Belli ki mazlumların umudu Türkiye’nin itibarının artması ve ekonomik büyümesi alayını korkutmuş… Bugün yeni bir dünya düzeni kurulur iken, kurucu rol üstlenen Osmanlı bakiyesi “Güçlü Türkiye’’ hokkabazlık yapan emperyalist ülkelerin bütün kirli planlarını alt üst etmiştir. İşte bu yüzden bugünlerde eş zamanlı yeni ve kirli bir tezgâhı daha tekrar devreye sokmuşlardır. Yani demem o ki; dün “Dünya beşten büyüktür’’ bugünde “Dünya sadece Amerika’dan ibaret değildir’’ diyen Erdoğan, tekrar yeniden hedefe konmuştur.

Hatırlarsınız doksanlı yılların sonlarına doğru ABD’nin dünya siyasi literatüre dahil ettiği bir terim vardı; “Rogue State’’ yani “Haydut Devlet’’. O zamanlarda hangi ülkelere deniyordu haydut devlet diye hatırlıyor musunuz? Terörizme destek veren, onlarla iş tutan, otoriter olup özgürlükleri kısıtlayan, çevresine istikrarsızlık yayan ve kitle imha silahlarını elinde bulunduran devletlere…!

Bizzat ABD’nin yapmış olduğu bu tanımlama gâvurdan daha gâvur olan kendisini tabi ki zinhar bağlamaz.! Çünkü; “Özgürlük getiriyorum bahanesi ile oluk oluk Müslüman kanı’’ akıtan,“Her ne kadar kafa kağıdında Türkiye yazsa da bilesin ki FETÖ benim projemdir asla sana vermem.!’’ diyen, “S- 400 füzesi alacaksan ya benden alacaksın ya da benden.!’’ diyen, “Ortadoğu’da hele hele ’de Katar’la, Irak’la, Suud’la, İran’la ticareti bi kere unut, dünyanın jandarması benim istediğim adama istediğim zaman ben çökerim.!’’ diyen, “Baksana benim arka bahçem olan NATO ve AB hiç benim tek taraflı aldığım kararları sorguluyor mu!?’’ diyen, ‘’Stratejik ortağım YPG ile olan iş birliğime karışma, ne olmuş yani, hemen senin sınırlarının yanı başına binlerce tır dolusu ağır silah indirdiysem diyen.!’’ bir ülke asla ve asla HAYDUT  o-l-a-m-a-z ! Olsa olsa eli kanlı azılı bir KATİL olur…!

Bu iş artık gem almaktan iyice çıkmıştır. Bugün güzel ülkeme bu ruhsuz ve köksüz adamlar tarafından yine operasyon çekilmektedir. İçeride ki bu kirli tezgâhın “Kurgulayıcısı ABD, başrol oyuncusu Kılıçdaroğlu, figüranı da Reza Zarrab’’tır. Yani ezcümle demem o ki dostlar: “Erdoğan’ın kaderi ile ülkenin kaderi artık birleşmiştir. Ona sahip çıkmak bilesiniz ki vatan borcudur.’’