Evet bayım,
Siz beni geç tanıdınız
Makyajlı yerinde hayatın
Sancılı ve korkak tanıdınız
Oysa dün diye bir şey vardı
Dün biz vardık,
Dün ben vardım
Dün gecekondu mahallelerindeydi
Şehrin sabırsız çocuklarıydık
Onun için hemen büyüdük
Bir düğme açıp delikanlı böğrümüzden
Demli çay lezzetinde söver
Islık,ıslık geleceğimizi harcardık
Deli oğlan derlerdi; Bu adam olmaz
Cebimde yasak gazeteler
Gözlerimde yağmur ertesi bir rutubet
Bir de gülüşüm vardı
Yana taranmış saçlarım simsiyahtı
Daha bir çalımla geçerdim
Geceleri duvarlarına slogan yazdığım
Evlerinizin arasından
Briyantin…O koku…bilmem ne…
Ucu pantolona saklı, yırtık kravat
Bir pabuç arkadaştan,
Cilalı
Ama ne parlak
Aşka koşar, aşkı yaşar
Ama belli söyleyemezdik
Kızları görünce kızaran taşralı yüzümüz
Meydanlarda çığlığa dönüşür
Kovalanır, hırpalanır, copumuzu yer gülerdik
Umut yalın ayak
Yarın çırılçıplak
Türkümüzü söylerdik
Betonlara gül koklatarak
Deli oğlan derlerdi; Bu adam olmaz
Bir gülüşüm vardı,
Hem saçlarım simsiyahtı…
Orhan Gencebay’lıydı bütün parklar
Semaver dolusu içerdik şarkılarını
Oracıkta evlenirdik
Hani bir baksa o kızlar
Bacı demiştik bir kere
Ah..!
Ne militan bacılardı onlar
Ve bütün müzikler o gecekonduda bitti
Bitti seğirmesi diriliğin
Bir gece umutlarımı yazarken yakalandım
İlk kez saklayacak bir şeylerim oldu
Saat bilmem kaç
Ankara kirli, Ankara soğuk
Gülmek için, hala saçlarım siyah
Kefilleri vardı anladım
İmzalı yerleri vardı hayatımın
Etimde şirpençe çıktı
Adam olmaya yüz tuttuğunda çocuk
Hüznün
Evet..!
Hüznün
En güzel yerlerinden öptük
Saçlarımıza ilk ak
Gülüşümüze ilk mühür
İnsan yanımızdan ısırıldık
Siyah beyaz filmlerin
Hep dayak yiyen kötü adamlarıydık
Ucuz markalardık
Kullanılıp atıldık
Şimdi meydanlar bizsiz
Gecekondular korkak
Adımız umuttu
Herkes unuttu,
Kağıtlar ve sayılar
Her şeyimizi yuttu
Şimdi
Gülüşümüzden korku sarkar
Saçlarım artık beyaz
Gözlerim mi? Hala siyah
Deli oğlan derlerdi; bu adam olmaz
Oldum işte babamca;
Bir gülüşüm vardı, ama ne gülüş
Hem de saçlarım simsiyahtı
Kaybettim işte babamca…