Bir meslenin temel telakkisi olmadan o meseleye dair bir tatbikat girişimi beyhudedir. Batının özellikle günümüzde işgal ettiği zihinlerimizin materyalist bakış açısı derin bir sıkıntı oluşturmaktadır. Kendi medeniyetimizden bahsederken, batının tariflerini ve tefekkürlerini bir fikir haritası olarak önümüze koymak, meseleyi kökünden halletmemekle beraber tekrar batı tarzı bazı arızaları çıkarmaya yol açmaktadır.
Bir meselede ki telakki; o mevzuda hacimli ve ihata edici fikriyattır. Fikriyat; bir meselenin tüm irtibat ve cihetleriyle tetkik edilmesidir. Medeniyet Telakkisi; İslam’ın en kapsamlı (donanımlı) kavrayabilme ve bir dönemde yaşayan ümmetin alimlerinin, ariflerinin İslam’ın mana yekünuna nüfuzunda ki donanımı gösterir. Şu zaman diliminde ise maalesef batıya karşı dik ve kalkan olacak bir duruş hala anlaşılmamıştır. Böyle bir derdi kendilerine benimsemiş ve gayret içinde olan üstadlarımız bir elin parmağını aşmayacak kadar azdır. Bu sebeple Medeniyet Telakkisini insanların zihinlerine işlemek, onları batıya karşı dik ve sabit duruşa yöneltmek asli vazifemizdir. Bu vazife neticesinde idrakleri ve dikkatleri bu medeniyet telakkisine yönlendirmeye çalışıyoruz.
“Biz kimiz?” sorusunu kendimize sorduk mu? Medeniyet Telakkisi; aynı zamanda bizim aslımıza sorduğumuz “Biz Kimiz?” sorusunun cevabıdır. Bizler bu sorunun cevabını veremediğimiz zaman konum ve fikriyat olarak batıya hayran olmuşuz, “Batı’ya yön verenlerin torunları, batının yöneltmesiyle veya yönlendirmesiyle hayatlarına ilerlemektedir” diye bir cümleyi benimsemişiz demektir. Unutmayalım!
BİZ OSMANLIYIZ!
BİZ ALPARSLANIZ!
BİZ MELİKŞAHIZ!
BİZ NİZAMÜLMÜLKÜZ!
BİZ UFUK VE ŞUURU DEVLETLERE AŞILAYANLARIZ!
Kim olduğumuza dair soruyu; doğru, sıhhatli ve kapsamlı şekilde cevaplamadığımız müddetçe, batının zihinlerimize karşı devam ettiği fikir işgalinden asla kurtulamayız.
Medeniyet Telakkisi; telakkisi ümmet için varoluş fikriyatı, devlet için “Milli Güvenlik Mevzusu”dur. Milli Güvenlik Telakkisi; bir ülkenin varoluş stratejisini ihtiva eden siyaset belgesidir. Ümmetin varoluş fikriyatı, devletin Milli Güvenlik mevzusudur. Ümmetin “Biz Kimiz?” sorusunu devletin üstlenmemesi durumunda o ümmetin omzunu dayayacağı bir devlet yok demektir.
Ümmetin ve Devletin “Biz Kimiz?” sorusunu sorması, ümmet ve devlet olmanın ön şartıdır. Bu soruyu soramayan devlet köledir.
“Biz Kimiz?” sorusu, istiklal ve istikbal meselesidir. Batıya karşı kalkan olma meselesidir.
Vesselam.