İki milyar Müslüman… 65 Müslüman ülke… Petrolümüz var, topraklarımız var, paramız var… Peki neden bir avuç Yahudi dünyayı yönetebiliyor? Nasıl oluyor da bu kadar büyük bir topluluk, küçük bir gücün elinde oyuncak oluyor? Cevap ortada: İhtilaf.
Biz güçlü değiliz çünkü bölünmüşüz. Yahudi lobileri mi bizi yönetiyor? Hayır, biz kendi elimizle birbirimizi bölüyoruz, zayıflatıyoruz. Cemaatler birbirine düşman, ülkeler birbiriyle rekabet içinde, mezhepler birbirine nefretle bakıyor. Bu durumda, Yahudi lobilerinin bizi bölüp yönetmesi çok da zor olmasa gerek.
Bugün İslam dünyasının karşı karşıya olduğu en büyük sorun, dışarıdan gelen tehditler değil, içerideki bölünmüşlük. Ümmet bölünmüş, her bir parça kendi derdinde. Herkes kendi çıkarını düşünüyor, başka Müslüman kardeşinin sıkıntılarına göz kapatıyor. İşte bu yüzden Filistin’de çocuklar ölüyor, Suriye’de bombalar patlıyor, Çin’de Müslüman kardeşlerimiz yok ediliyor ama biz sadece izliyoruz.
Birliğin kıymetini bilemedik
Bakın, Allah bize ne diyor: “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, tefrikaya düşmeyin.” (Al-i İmran, 103) Allah’ın ipine sımsıkı sarılmamız gerektiği açıkça söyleniyor ama biz ne yapıyoruz? Bölünüyoruz. Her bir cemaat, her bir mezhep, her bir grup kendi yolunu doğru kabul ediyor. Hâlbuki güç birliktedir; sayıdan değil, beraberlikten doğar.
Kur’an’ın bu emrini unutmuşuz. Birbirimize olan kardeşlik bağlarımızı yitirmişiz. Kendi aramızda parçalanmışken dışarıdan gelen bir avuç insanın bizi yönetmesi, bizi yönlendirmesi, dizginlemesi çok kolay hâle geliyor. Bugün biz kardeşlerimizi kaybediyoruz, topraklarımızı kaybediyoruz ama hâlâ birlik olamıyoruz.
Çözüm nerede?
Çözüm aslında çok açık: Birlik ve beraberlik. Eğer biz kendi içimizdeki bu ihtilafları aşmazsak, her zaman bir avuç insanın oyununa gelmeye mahkûm olacağız. Allah’ın ipine sarılmak, birlik içinde olmak İslam’ın bize öğrettiği en temel değerlerden biri. Bugün Müslüman dünyasının tekrar ayağa kalkması, sadece bu birliğin yeniden kurulmasıyla mümkün olabilir.
Güç, petrol ya da teknolojide değil. Gerçek güç, Müslümanların bir araya gelmesinde, İslam kardeşliğini yeniden keşfetmesindedir. Bölünmüş bir ümmet, her zaman dış güçlerin hedefi olacaktır. Eğer bu bölünmüşlüğü sona erdirmezsek asıl felaketi o zaman yaşarız.
Bugün Müslümanların en çok ihtiyacı olan şey, yeniden kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve bir olmaktır. Kendi aramızdaki bu gereksiz kavgaları bitirip hep beraber ayağa kalkmalıyız. Ancak o zaman gerçek anlamda güçlü olabiliriz. Aksi hâlde, bir avuç insanın oyununa gelmeye devam edeceğiz.
Selam ve dua ile
Fiemanillah