“Bu oyunu sahnelemeye başlarsanız Şii’ymiş Sünn’iymiş; arkanızda ABD varmış İran varmış bakmam alayınızı buraya gömerim.”
Musul, Kuzey Irak’ta, bir milyon nüfuslu, halkı Türk, Kürt ve Araplar’dan oluşan, demografik olarak Türkiye şehri olma karakterini kaybetmemiş, petrol bakımından zengin ve hâlâ misakı milli sınırlarımız içerisinde olan bir şehirdir. Küresel güçler Sünni(!) DAEŞ’in işgal ettiği Musul’u Türkiye’den koparmak için Şii(!) Haşdi Şabi’yi bölgeye gönderdi. Planları iki örgütü Musul’da bir mezhep savaşına sokup bölge halkına yönelik bir katliam başlatmak ve katliamdan kaçanları Türkiye’ye sürerek bölgeyi temizlemekti. Sonucunda Haşdi Şabi’nin kazanmış görüneceği bu savaş oyunuyla boşalttıkları şehirde bir sonraki adım olarak Şii kimliğe sahip İran yanlısı, Türkiye düşmanı bir nüfus oluşturacak ve Musul’u Türkiye’den ebediyen koparmış olacaklardı.
Reis, bölgeye asker göndererek “Bu oyunu sahnelemeye başlarsanız Şii’ymiş Sünn’iymiş; Doğulu’ymuş Batılı’ymış; arkanızda ABD varmış İran varmış bakmam alayınızı buraya gömerim” dedi. İşte ABD’nin Irak Başbakanı Haydar El-abadi’yi “Türkiye buradan gitsin” diye ağlatmasının sebebi de bu. Bakın, bu yeni nesil Şii-Sünni meselesi itikadi bir konu değil, bu meseleye bugün tamimiyle siyasi ve stratejik açıdan bakmamız, kararlarımızı buna göre almamız, tavırlarımızı buna göre belirlememiz gerekiyor. Bununla ilgili bir diğer konu da dünya nüfusunun büyük bölümü ehli sünnet nedir, Şia hak mıdır değil midir bilmez, bir Nusayri’nin ciğerini yiyen Sünni de bir Sünni’nin kalbini yiyen Şii de İslam’ı bilmeyenlerin gözünde Müslüman’dır. Bu görüntüler de rastgele çekilen sahneler değil onlarca Batılı gazetecinin önünde hazırlanarak oynanan senaryolardır.
Şer odakları bu görüntülerle İslam dünyasını mezhep savaşlarına hazırlamanın yanı sıra bunları bize servis ettirerek İslam’ı/Müslümanlar’ı karalamak için uyguladıkları küresel projelerinde bizi çaktırmadan kendilerine hizmet ettiriyorlar, bu görüntüleri yaymaktan vazgeçin.
Abdulhamid Han’ın 33 yıl mücadele edip kaybettiği kurtuluş savaşını Recep Tayyip Erdoğan tekrar başlattı. Hepimiz bu savaşın içindeyiz. En büyük silahın akıl olduğu bir savaş bu ve akıllı olmak İslam’ın birinci şartıdır, akıllı olun. Selam ve dua ile…