Günümüzde sağlık konusunda yapılan bilimsel araştırmalar, artık önceki yıllardan daha farklı bir yöne kaymıştır. Bu da hastalıkların ortaya çıkmasındaki hücresel temeller üzerine daha da yoğunlaşıldığını bize göstermektedir.

Örneğin, son yıllarda bütün dünyada ve ülkemizde ciddi artış gösteren, özellikle obezite ve insülin direnci gibi sağlık problemlerine hücresel düzeyde yaklaşım, olayın farklı boyutlarını bize sunmaktadır.

İnsan vücudunun yapıtaşı hücrelerdir. Dolayısıyla bütün iyilikler veya olumsuz değişimler hücreden başlar. Daha sonra doku, daha sonra organ ve en son da sistemlere kadar ilerler. Bütün bu değişimler tabii ki bir anda olmaz. Hücredeki bozuklukların, kişinin hissettiği hastalık belirtileri haline dönüşmesi için gereken süre, kişiden kişiye değişmekle birlikte, bu süre bazen 2 ay, bazen de 20 yılı alabilir. Peki bu süreyi belirleyen etkenler nedir?

Bu tıp dilinde her kişinin “Biyolojik Bireyselliği” olarak tanımlanır. Yani kişinin sahip olduğu genetik altyapı, yaşam tarzı ve alışkanlıkları, beslenme şekli ve psikolojik durumu ve hatta bazen mesleği, hastalıkların ortaya çıkış sürecini ciddi derecede etkiler. Bütün bunlar olumlu ise, hastalıklar geç ortaya çıkar veya hiç çıkmaz. Ancak bu etkenler olumsuz ise, hastalık belirtileri ve hastalıklar birer birer kapıyı çalar. Ve kişi kendisini, günlerini hastanede farklı polikliniklerde sıra beklerken bulur.

Günümüzde tıbbi araştırmaların yoğunlaştığı diğer bir alan da beslenmenin sağlıkta ve hastalıkları tedavideki ciddi ve önemli etkileridir. Tıp dünyası, Hipokrat’ın bin yıllar önce söylediği “Yedikleriniz ilacınız, ilaçlarınız da yedikleriniz olsun” sözünü sanki yeni anlar gibi araştırmaları bu yönde arttırmaktadır.

Beslenme o kadar önemlidir ki, yedikleriniz er ya da geç vücudunuzun yani hücrelerinizin bir parçası olur. Hücrelerinizi etkiler ve onları değiştirir. İşte size örneği: Merkezimizde uyguladığımız Hemobiyografik Kan Analizi ile aşırı hayvansal gıda ve protein ağırlıklı beslenen kişilerde kan hücrelerinin nasıl değiştiğini görmek mümkün. Tabii ki bu olumsuz değişimi, yaptığımız etkin uygulamalar ve tıbbi temele dayanan beslenme ayarlamasıyla düzeltmek mümkündür.

Sağlıklı örnek

Protein ağırlıklı beslenen kişinin örneği

Kısaca, sağlıklı olmak ve hayatın son anına kadar sağlıklı kalmak istiyorsak, temele, yani hücrelerimize odaklanıp onların sağlığı için gayret etmeliyiz. Aksi takdirde, sadece hastalık belirtilerini ilaçlarla bastırarak, organ ve sistemleri gereksiz ilaç yüküyle yorarak, asla gerçek anlamda sağlığa ulaşmak mümkün olmayacaktır. Bunun için doğru bilgilere ulaşmak ve elbette zaman kaybetmeden uygulamaya geçmek son derece önemlidir.

Yazarın web adresi: www.emineakin.com