Beni tanıyan birisi dese ki Şahan Hoca iyi bir adamdır, bu yalan olur. Birisi dese ki Şahan Hoca kötü adamdır, bu da yalan olur. Doğru cümle bizim hocanın şu yönleri iyi şu yönleri de kötüdür diye kurulabilir. Bu bireyler için değil sosyal örgütlenmeler, kurum iş ve işleyişleri, cemaatler, partiler içinde geçerlidir. Garip bir şekilde insanlar kendi yapılarının mükemmelliğini iddia etmekte. Rakip gördüğünü, sen neden mutlak iyi değilsin diye suçlamada bulunmalarını anlamakta zorluk çekiyorum.
Geniş kitleleri kapsayan hareketleri makro bir bakış açısıyla yorumlamaya kalkarsanız homojen bir görüntü üzerinden yorum yapma ya da strateji geliştirme hatasına düşersiniz. En çok da bu iktidarlar ciddi bir sorundur. Gerek medya gerekse iktidar üzerinden payelenmek isteyenlerin oluşturduğu sanal perdeler gerçekle yüzleşme konusunda ciddi bir handikaptır. Hepimizin bildiği gibi her insan yaratıcının inanılmaz özelliklerle donattığı bir sisteme sahiptir. Her insan ayrı bir dünyadır. O zaman tümden gelmek yerine bireyden tüme doğru toplumu okumaya çalışmak en doğrusudur.
Bunu bilimsel olarak istatistikler üzerinden yaparız düşüncesinde olanlar şunu bilmelidir ki istatistik en büyük çarpıtma aktörü de olabilir. Bu durumda elinizdeki en sağlam kaynak yine insan varlığınızdır. Daha önce değinmiştim, siyasetin nabzı asıl kılcal damarlardan ölçülür. Vatandaşlar ise orada sizi temsil edenler sizin adınıza konuşanlar kimse bire bir ilişkilerini onlarla kurar, sizin üzerinizdeki yargılarını da bu ilişkiler üzerine oluştururlar. Onun dışında liderler ve çekirdek kadronuzu televizyonda görür ve kahraman statüsünde tanımlarlar.
Dışarıdan belli olmasa da bir atasözümüzün de belirttiği gibi “ağacın kurdu kendi içindedir.” Bazen önemsenmeyen kurtçuklar koca çınarı devirir. Sesi çok çıkan ve size en yakın olduğunu düşündüğünüz insanlar size en çok zararı verebilir. Ağaç ne kadar büyük ve heybetliyse ve kökleri ne kadar geniş ve sağlamsa kurtçukların görünmesi de, dikkate alınması da zorlaşır. Büyük idealleri olan çok üstad ve önemli şahsiyet tanıdım. Şimdi elli yaşımın getirdiği olgunlukla onlardan da çıkardığım bir derstir. Bazen büyük ideallere büyük amaçlara odaklandığımızda küçük ayrıntıları görmeyiz.
Bir deterjan reklamı var “kirlenmek güzeldir” diye, ne için kirlendiğinin üzerine kurulmuş bir reklamdır. Biz uzun ve yorucu bir yoldan geliyoruz. Her tarafımız toz toprak içinde, ümmet yaralı, kan revan içinde, bu ortak ideallerin lideri olan kardeşlerimiz içte ve dışta inanılmaz risklerle göğüs göğüse çarpışıyor. Elleri taşın değil koca dünyanın altında eziliyor. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar ve bu oyunların içerdeki aktörleri de bellidir. Dört bir taraftan gelen bu saldırı altında bizlerin tabi ki dikkatli olması birliği bütünlüğü bozacak, ya da birilerinin ellerine koz verecek söz ve davranışlardan kaçınmamız gerek. Ancak bu şartlar altında dahi öz disiplinimizi kaybetmemek eksik kaldığımız yerleri birbirimize göstermek zorundayız.
Ve biz karıncalar elimizden geldiğince bazen sırf tarafımız belli olsun itikadıyla mücadele ediyoruz. Biz karıncalar bu dava için yollara düşeli yüzyıllar oldu. Biz hep buradayız. Bunun için iktidardan menfaat içerikli beklentimiz de yoktur. Tek beklentimiz ümmetin birliği, refahı, dirliğidir. Mazlumlara çölde bir yudum su kadar umut olmaktır.
Bütün bunları yazarken realiteyi görmemezlikten gelmiyorum. Hamaset her zaman gerçekle örtüşmez. Tüm dünyada iktidarlar aynı zamanda ekonomi politikalarını belirler. Bürokratlar eğitim, sağlık güvenlik gibi birçok konuda iktidarın belirlediği politikaların uygulayıcısıdır. Dolayısıyla her iktidar kendisiyle uyumlu çalışabilecek, uygulamalarını sabote etmeyecek insan kaynaklarına yönelir. Bu nedenle yönetici kadroları, ekonomi konusundaki odak ve erk olması iktidarın etrafını bu güçten yararlanmak isteyenlerle doldurur. Burada aykırı bir durum yoktur. Bizim istediğimiz ya da sıkıntı duyduğumuz konu iktidar nedeniyle yanımızda olanların, başka bir deyişle yukarıda zikrettiğim misyonun bilincinde olmayanların karınca yuvalarına basmaması ve bu yuvaları dağıtmamasıdır. Duaya inanan liderlerimiz onlar için kimlerin dua ettiğini iyi bilmektedirler.
Bu yazıyı kaleme alma nedenim mevcut iktidar partisini sadece bir parti olarak görmediğimdendir. Bizlerin de içinde bulunduğu uzun soluklu bir fikir hareketi ve mücadelenin sancaktarlığı misyonunu yükleyerek, sahiplenmemizdir. Bu sahiplenmenin içinde dünya mazlumlarının ve mücadeleye emeği geçmiş herkesin de kul hakkı vardır. Başka bir deyişle bizlerin gidecek başka bir yeri yoktur. Diğer insanlar siyasi ya da matematiksel çıkarlar adına tercih değişikliği yapabilirler. Eleştirdiğimizde bile bu, aile içindeki bir eleştiridir.