Zaman ne çabuk geçiyor… Hain teşebbüsün ardından 5 yıl geçti. 251 şehide 251 mektup yazıldı. Geride kalanlar babalarını, annelerini, ablalarını, abilerini yazdılar. Şehitler makamına, gönüllerinden kopanları arz ettiler. Bazılarının mektuplarını kıymetli yazarlar kaleme aldı. 251 şehide 251 kişi şahitlik ettiler, tarihe not düştüler.

15 Temmuz Derneği sinsi, alçakça işlenen bu cürmü kayıt altına almak ve yeni nesillere hafıza olarak bırakmak için böyle bir çalışma yapmış. Çalışmanın sonucunda çok kıymetli bir eser ortaya çıkmış. Bu eser sayesinde şehitlerin eksik bilgileri de tamamlanmış böylece şehitlerle ilgili net bilgiler ortaya çıkmış.

251 Mektup, 15 Temmuz Şehitlerine Mektuplar kitabının tanıtım toplantısı, Hafıza 15 Temmuz Müzesi’nde yapıldı. Müze 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün Anadolu yakası çıkısında. Şehitler abidesiyle birlikte köprüden her gün geçen yüzbinlerce yolcuya o sıkıntılı anları hatırlatıyorlar. “Biz sizin için, vatan için şehit olduk. Bizi hatırlayın, bize dua edin. Böyle acı zamanlar yaşamamak için vatana sahip çıkın.” Aslında bize tezekkür, tefekkür, teşekkür fırsatı veriyorlar.

Tanıtım toplantısına erken gittim. Daha önce müzeyi görme imkânı bulmuştum ama bu defa daha yakından görme fırsatım oldu. İki katlı müzenin giriş katındaki dünya tarihinden soykırım ve mezalim tabloları, tüyler ürpertecek cinsten. İnsanoğlu hemcinslerinin elinden ne acılar çekmiş, ne dramlar yaşamış. İşin ilginç yanı kara tabloların faillerinin büyük çoğunluğu bize ders veren Batılılar. Bugün dünyaya çağdaş uygarlık dersi verenler yüzyıllar boyunca dünyayı cehenneme çevirmişler. Müzenin duvarlarında asılı bazı tablolardan örnek vermek istiyorum olayın vahametini vurgulamak için:

Atlantik köle ticareti Portekiz, İngiltere, İspanya, Hollanda ve ABD tarafından 300 yıl sürdürüldü. Gemilerde ölen köle sayısı 1.4 milyon.

Avrupalılar tarafından işgal edilen Amerika kıtasında 1650 yılına kadar 80 milyon yerliden 70 milyonu öldürüldü. O tarihlerde dünyanın nüfusu sadece 400 milyondu.

Daha fazlası müzede sizi bekliyor…

251 Mektup kitabının tanıtımına eski Çevre ve Şehircilik eski Bakanı İdris Güllüce, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç ve yazarlar katıldı. İdris Güllüce;  “Biz asırlarca ‘gitti de gelmedi’ türküleriyle büyüdük. Erzurum’da ilkokul öğretmenim köyünün tek canlı kalanıydı. İlk olarak 93 Harbi’nde küffara karşı, gece sala ve ezan okunmuş. İkincisi salalar 15 Temmuz’da okundu. Mevlam bir daha vatan kurtarmak için bize sala okutturmasın.” duasıyla sözlerini tamamladı.  

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, o gece Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara dökülerek büyük bir kararlılıkla vatanı savunduğumuzu vurguladı. Yavuz da kısa bir mektupla şehitlere hitap etti. Onun mektubu da kitaptakiler gibi duygu yüklü idi.

Kitabın hazırlanmasında çok kişinin emeği var. 15 Temmuz Derneği Genel Sekreteri Ziya Gültekin, Basın Danışmanı Arzu Şahin, Okur Kitaplığı Genel Yayın Yönetmeni Ünsal Ünlü bu kıymetli eserin ortaya çıkmasında perde arkasındaki kahramanlar. Kitabın editörlüğünü Gazeteci-Yazar Gülcan Tezcan yapmış.

İbret almak için Hafıza 15 Temmuz Müzesi’ni mutlaka görün.