İstanbul Valiliği, 1 Mayıs İşçi Bayramı‘nda kutlamaların yapılacağı alanları açıkladı. 3’ü Anadolu, 3’ü de Avrupa yakasında olmak üzere toplam 6 farklı alan, miting ve gösteriler için belirlenmiş oldu. Bu yerler arasında Taksim meydanı yok. Taksim yine 1 Mayıs kutlamalarına kapalı… Bence 1 Mayıs kutlamalarının yapılacağı alanların arasında, Taksim meydanı da olmalıydı…

Tartışmalar şimdiden başladı bile. Sendikalar, meslek örgütleri, siyasi partiler 1 Mayıs İşçi Bayramı‘nı Taksim’de kutlayacaklarını açıkladılar. Valilik ise Taksim’de kutlamalara izin verilmeyeceğinin altını kalın kalın çizdi. 7 Haziran seçimlerine giden yolda yeni bir tartışma ve gerilim havası ülkeye hâkim olmaya başladı. 1 Mayıs yaklaştıkça gerilim daha da artacak, tarihler 1 Mayıs’ı gösterdiğinde ise Taksim meydanına çıkan tüm yollar polis bariyerleri ile kapatılacak, metro, metrobüs ve vapur seferleri iptal edilecek, binlerce polis, Taksim’e çıkan yollarda nöbet tutup, kimseyi Taksim’e yaklaştırmayacak, DİSK’in genel merkezinin bulunduğu Pangaltı başta olmak üzere, Tarlabaşı, Barbaros bulvarı, Okmeydanı, Kurtuluş gibi yerlerde polisle göstericiler arasında arbede yaşanacak, şehir bir kez daha sıkı yönetim günlerinden birine uyanacak… Sonuç; yorgunluk, kızgınlık, üzüntü ve öfke…

2010 ve 2011’deki 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları Taksim meydanında yapılmıştı. O iki kutlamayı da gazeteci olarak yakından takip etmiştim. Seneler sonra ilk kez insanlar, 1 Mayıs’ı Taksim meydanında bayram havasında kutlamışlardı. Meydanın güvenliği ve kontrolü tertip heyetince sağlanmıştı. Meydanda polis yoktu. Güvenlik güçleri meydana çıkan yolların görünmeyen kısımlarında konuşlanmış ve kutlamaları uzaktan izlemişti. Ara sokaklardaki küçük bir kaç hadise dışında kayda değer bir gerginlik yaşanmamıştı. Olması gereken neyse o olmuştu. Geriye tatlı bir yorgunluk, hevesi alınmış bir coşku ve görkemli bir huzur kalmıştı. 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesinin ardından gelen Taksim’de kutlama jesti, her zaman görmeyi arzuladığımız bir barış ve karşılıklı saygı havasının esmesine vesile olmuştu. Ama bu jestin devamı gelmedi. Meydandaki düzenleme çalışmaları ve inşaat gerekçe gösterilerek, Taksim kutlamalara kapatıldı. 2013’ün 1 Mayıs’ı en çetin ve en gergin gün olarak geçti kayıtlara. Mayıs ayının başında yaşanan bu gerginlik, ayın sonunda bambaşka bir gerekçeye zemin hazırladı ve Gezi Parkı olayları ile ülke kaosun eşiğine getirildi.

Bu ülkede bir daha böyle kaos ortamlarına zemin hazırlanmamalı. Diyalog ve anlaşma yolu aranmalı. 2010 ve 2011’deki 1 Mayıs günleri yeniden yaşatılmalı. Güvenlik gerekçesi ile Taksim, 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarına kapatılmamalı. İstanbul’un miting yapılacak 6 farklı noktasında güvenlik nasıl sağlanacaksa, Taksim’de de o şekilde sağlanır. Marjinal gruplar gerekçe gösterilerek makul kutlama talepleri geri çevrilmemeli. 1 Mayıs’a günler kala, atılacak en güzel adım; 1 Mayıs kutlamalarının Taksim’de barış havasında yapılmasını sağlamaktır. Ülkemiz, devletimiz, hükümetimiz, sendikalarımız, meslek örgütlerimiz, partilerimiz ve hülasa insanımız bunu başarabilecek kalibrededir. Yeter ki bunu isteyelim…