Mübarek Kurban Bayramı'nı idrak ettiğimiz bugün, ülkemizde ve İslam coğrafyasının dört bir köşesinde yine sevinç ve hüzün bir arada yaşanıyor.
Henüz birkaç ay önce “Asrın Felaketi” olarak nitelenen ve geniş bir alanda yıkıma yol açan çok büyük depremler yaşadık.
Binlerce insanımız hayatını kaybetti.
Yıkılan evlerin yerine hızla yenileri yapılıyor ve felaketin yaralarını sarma çalışmaları devam ediyor.
Depremde evlerini ve yakınlarını kaybedenler bayramda doğal olarak onların yokluğuna üzülecekler.
Felaketin duyulmasının hemen ardından yardım için bölgeye koşan devlet kurumları, Türk halkı ve sivil toplum kuruluşları; depremzedeleri bayramda da yalnız bırakmayacaktır.
Deprem felaketi, Türkiye’yle birlikte Suriye’nin rejim güçlerinden kurtarılan bölgelerinde de yıkıma yol açtı.
Oralarda maalesef daha başka sıkıntılar da var.
Rus ordusunun, Şii milislerin ve rejim güçlerinin sivilleri hedef alan saldırıları devam ediyor.
Bayram öncesi Rus uçaklarının İdlib’e bağlı Cisru’ş-Şuğur ilçesinde sebze haline düzenlediği saldırıda 11 kişi hayatını kaybetti ve 30 kişi yaralandı.
Saldırıların bayramda da devam etmeyeceğinin garantisi yok.
Filistin’de bayram öncesi işgal güçlerinin cinayetleri ve Yahudi yerleşimcilerin baskınları sebebiyle gerginlik yükselmişti.
İşgal güçleri himayesinde hareket eden yerleşimci çeteleri, Filistinlilere; evlerine, araçlarına ve tarım arazilerine saldırmakla kalmayıp, camilere de girerek Kur’an-ı Kerim nüshalarını yırttı.
Âlimler, İslam ülkeleri yöneticilerine ve Müslümanlara seslenerek Yahudi yerleşimci terörüne karşı Filistinlilere yardım talebinde bulundu.
Gazze Şeridi, bayrama yine yıllardır devam eden ablukanın gölgesinde girdi.
Batı Şeria’da ise halkın başında işgalle birlikte başka bir bela daha var.
İşgalcilerle güvenlik koordinasyonu yapan Filistin Yönetimi güvenlik güçleri, sırf farklı siyasi görüşten oldukları için insanları gözaltına alıyor.
Filistin Yönetimi zindanlarında aktivistlerden, üniversite öğrencilerinden ve eski esirlerden çok sayıda siyasi tutuklu bulunuyor.
Siyasi tutukluların bayramı aileleriyle birlikte geçirmeleri için serbest bırakılmaları yönünde çağrılar yapılsa da Filistin Yönetimi güvenlik güçleri tüm çağrılara kulak tıkadı.
Kısacası hem siyasi tutuklular hem de aileleri bayramda mahzunlar.
Uzun süredir ekonomik krizin pençesinde kıvranan Mısır’da halk, kurbanlıkların aşırı pahalı olmasından şikayetçi.
Tavuk eti satın alamayan Mısırlılara tavuk ayağı yemelerini önerenler, şimdi de kurban kesmek yerine 250 gram et alıp onunla bayram yapmalarını söylüyorlar.
Kurban Bayramı’nı hüzünlü bir şekilde yaşayacak İslâm ülkelerinden biri de iç savaş girdabına düşen Sudan.
İki ateş arasında kalmaktan korkarak komşu ülkelere sığınan birçok Sudanlı, bayramı evinden uzakta geçirecek.
Ordu ve isyancı paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında devam eden çatışmaların ne zaman ve nasıl sona ereceğini ise kimse bilmiyor.
Her şeye rağmen bu bizim bayramımız.
Hüzünlerimizle birlikte bayramlık elbiselerimizi giyip sevineceğiz.
Akrabalarımızı ziyaret edecek, büyüklerimizin ellerini öpüp hayır dualarını alacağız.
Bayramınız kutlu olsun.
Allah Teâlâ, sizleri sevdiklerinizle birlikte nice sağlıklı ve mutlu bayramlara kavuştursun.