Türkiye’de siyaset artık boyut değiştiriyor. 16 Nisan referandumu ile yeni bir yapı ve yeni bir siyaset tüneline girdik.
Yeni yapıya doğru kendini güncelleyen siyasetçi varlığını sürdürecek. Statükocu ve bazı örgütlerin sözcüleri ise kaybedecek.
Bölücü terör örgütü ile bağını hiçbir zaman kesemeyen ve terör örgütünün sözcülüğünü yapan HDP kaybedenlerin başında. Bir de HDP ile çoğu zaman aynı çizgide siyaset yapan CHP var. CHP’nin yeni siyaset düzeninde yok oluşa doğru gittiğini görenler yeni bir proje hazırladılar. Bu proje ‘Kemal Kılıçdaroğlu’ projesidir. Bu yüzden Kemal Kılıçdaroğlu CHP genel başkanlığını hatta CHP’yi bırakarak Ankara’dan İstanbul’a yürüyor. Yürüme projesinin esas mimarları ve destekleyicileri şimdilik kendilerini gizleme telaşındalar. Çünkü millet bu yürüyüşü planlayanları ve destekleyenleri bilsin istemiyorlar. Milleti ‘Adalet’ kavramı ile kandırıp kahraman yaratmaya çalışıyorlar. Ama kahraman yaratmaya çalıştıkları Kemal Kılıçdaroğlu projesi de tutmayacak. 15 Temmuz alçak darbe ve işgal kalkışması da unutulmayacak.
Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüme projesi Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine kadar çeşitli etkinliklerle sürdürülecek. Aradıkları ‘Adale’ değildir. ‘Adalet’ ismini kullanıp, kandırabildiklerini yanına çekme projesidir Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürümesi. Zamanla bu millet onların bu oyunlarını daha net görecektir.
Şimdi yeni siyasette öncelikle değişen Anayasa gereği uyum yasalarının biran önce çıkarılması süreci var. Bu süreç 10 gün sonra TBMM’de inşallah başlayacak. Yeni sistemin tüm terör unsurlarını siyaset sahnesinden sileceğini söyleyebilirim. 15 Temmuz ruhu bundan böyle Türkiye’de terör unsurlarını asla barındırmayacaktır.
MHP lideri Devlet Bahçeli önceki gün yeni siyasetin ipuçlarını verdi. Bahçeli’nin mesajları bu milletin yüreğinden gelen duyguların açık ifadesidir. Ne diyor Bahçeli;
“Unutulmasın ki, Türk milleti her türlü iç ve dış muhasım odaklara karşı bir ve beraberdir. Hiç kimse, hiçbir güç Türkiye’nin imajını, saygınlığını ve prestijini kıramayacak, tahrip edemeyecektir. Terör örgütleri milli beka ve güvenliğimizi zayıflatmak, zedelemek ve dinamitlemek amacıyla provokasyonlarına hız vermişlerdir. Bir yanda PKK, diğer yanda YPG; bir tarafta IŞİD, diğer tarafta FETÖ adeta Türkiye’yi çevrelemiş ve çembere almışlardır. ABD’nin YPG’yi alenen silahlandırarak Türkiye düşmanlarına destek vermesi bir başka hazin, hasmane ve hüsran verici gelişme olarak karşımızdadır. Terör örgütleri peş peşe Türkiye’ye meydan okumaktadır. Haritalar üzerinde oynayan, doğal kaynaklar etrafında pusu kuran, medeniyetlere ve komşu coğrafyalara nifak operasyonu tertip eden emperyalizm, eş zamanlı olarak milletimizin hassasiyetlerini kaşıyıp mukaddes emanetlerini karalamaktadır. Bundan da utanç duymamaktadır. Bugün herkes için gerekli olan kuvvet ve kudret kaynağı milli ve tarih şuurudur. Meselelere başkent Ankara’dan bakan ilkeli, milli ve ahlaklı siyasetin sağlamış olduğu imkan ve vizyonla her zorluğun aşılacağı, her müşkülatın bertaraf edileceği akıllardan çıkarılmamalıdır.”
Bundan böyle siyaset sahnesine birilerinin senaryosunun oynamak için değil, milletin huzur ve refahı için mücadele edenler, milli olanlar kazanacak. 15 Temmuz sonrası artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Selam ve dua ile…