Eğitim Öğretim yılı 2 Eylül itibarıyla (dün) başladı. Öğretmenler okullarda ilk toplantılarını yaptı. 1, 5. ve 9. sınıf öğrencileri uyum programları çerçevesinde okullarının yolunu tutacak. Çarşı pazar çoktan okul gereçleri ile doldu bile. Esasında okulların açıldığı eylül ayı yeni bir eğitim öğretim yılının başlangıcı olmasından mütevellit yeni bir yılın başlangıcı olarak da algılanmaktadır.

2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı nasıl geçecek?

Her yıl olduğu gibi bu yıl da öğrencilere ders kitapları ücretsiz dağıtılacak. Bu uygulamayı veliler çok olumlu karşılarken eğitimcilerin bir kısmı ücretsiz dağıtılan ders kitaplarının içerik, görsellik ve sempatiklik bakımından yeterli olmadığını düşünmekte. Kitapların emanet verilmesini önerenler de yok değil.

Bu eğitim öğretim sezonunun belki de kötü haberi lise yerleştirmeleri sırasında geldi. Türk eğitim sisteminin önemli hedef noktalarının başında tüm kademelerde tekli eğitime geçmek vardı. Liseler tekli eğitime geçmiş, ilkokullar ve ortaokullarda bu hedefe ulaşmak için yoğun çaba sarf edilmekteyken yeniden bazı Anadolu liseleri ikili eğitime geçti. Pedagojik bakımdan tercih edilmeyecek bir noktaya -geriye- dönülmüş oldu. Anadolu liselerindeki ikili eğitim uygulaması yıl boyunca problem üretecek alanların başında gelmektedir.

2023 Eğitim Vizyon Belgesi, iddialı hedefler içermektedir. Bu çerçevede tasarım ve beceri atölyelerinin oluşturulması çalışmalarına başlandı. Okullar fiziki imkanları ölçüsünde başvurularını yaptılar, sezon içerisinde bu atölyelerle okullar ve öğrenciler tanışmış olacak.

Türk eğitim sisteminin vazgeçilmezi sınavlar… Milli Eğitim Bakanlığı iki yıldır LGS sisteminde tutarlı bir uygulama yapmaktadır. Yani öğrenciler artık klasik test çözme mantığının dışında okuyan, anlayan, yorumlayan ve çıkarımlarda bulunan zihinler olarak sınav sürecine hazırlanmakta. Aynı şekilde YKS sistemine dahil olan üniversite adayları da okumanın ve anlamanın merkezde olduğu soru tipleri ile sıkça karşılaşmaktadır. Anlaşılan LGS ve YKS sistemi mantıksal bağlamda birbirini destekleyen ve tamamlayan bir anlayışla öğrencilerin yarış alanı olacak.

2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı’nda kurs merkezleri daha aktif olarak çalışma yürütecek. Zira kapatılacak denen kurs merkezleri sayılarını artırarak ve eski dershane anlayışına dönüşerek kendilerine yeni bir konum belirlemiş durumdadır. Bu alanla ilgili artık Türk eğitim sistemi uzun soluklu bir çalışma yöntemi belirlemeli. Hem öğrencilerin hem de velilerin mağduriyet yaşamamaları için gerekli düzenlemeler ve açıklamalar bir an önce kamuoyuyla paylaşılmalı.

Yıllardır sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne atanan sözleşmeli öğretmenler bu yıl daha çok Marmara ve diğer iç bölgelere yapıldı. Bu atamalar, her bölgeye taze kan takviyesi anlamında çok önemli bir gelişme.

2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı’nın eğitimin tüm paydaşlarına hayırlar getirmesi temennisiyle…