Duvarlar arasında hiç ses aradığın oldu mu?
Ya da yıldızsız bir gecede
Kalbinin sesini dinlerken
Nefesini saydığın…
Sadece derin sularda boğulmaz ki insan!
Nehir gibi akmayan günlerde
Bazen bir söz boğar insanı,
Bazen sessizlik, bazen de yalnızlık…
Yalnızlık zor iştir vesselam
Bilen bilir
Kapanmayan bir yara,
Ya da diş ağrısı gibidir
Durur durur, gece vurur…
Ya sen, evet sen dostum
De hele!
Huzurevi sessizliğinde
Takatinin sonuna kadar
Yalnızlık çektin mi hiç?
Ya da saksılara umut ekerken
Ruhun çorak kaldı mı?
Geçtin mi?
O yalnızlık mahallesinden…
Geçmedin mi henüz?
Kulak ver o zaman bana;
Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki,
Kedi köpek ile yarenlik etmenin
Uzaklara dalıp dalıp gitmenin
Çeneni kilitleyip düşünmenin
Huzurun adı yalnızlık olmuş…
Oysa yalnızlık,
Kimine göre tercih, kimine göre zorunluluktur.
Sır tutmamış bir ayna karşısında
Yalnız içilen kahvenin
Kalbe çöken telvesidir…
Yalnızlık,
Kendinle konuşup
Kimseyle konuşmamandır.
Cemre düşmesini beklerken
Doluya tutulmaktır.
Ötekinin yokluğu
Ziyan edilmiş mutluluktur…
Yalnızlık,
Kimsenin elinden tutmaması değil,
Kimsenin yüreğine dokunmamasıdır.
Sevilmeyi beklerken, beklemeyi sevmektir.
Televizyonun sesinde gürültüyü özlemektir…
Yalnızlık mı zor yoksa ölüm mü? Dersen,
Bilesin ki yavaş yavaş ölmektir.
Bir türlü kabullenemediğin yalnızlık
Şu yalan dünyanın en eski asaletidir…
Yoldaş aradığında yoldaş
Dost aradığında dosttur.
Pırıltısı tavsımış
Yorgun insanın sükûneti,
Ölümün serinliği
Hayatınsa en karanlık sırrıdır…
Yalnızlık,
Her sabah güneşle selamlaşmak
Farkında olmadan ağlamaktır.
Bazen sürgün bazen en büyük ceza
Bazen de vuslattır…
Yalnızlık,
Benden dediklerinin senden olmamasıdır.
Bazen hüzün, bazen de yüreğe çöken acıdır.
Bazen ıssız bir sessizlik,
Bazen de son perdeden isyandır…
Yalnızlık,
Suratında şaklayan bir kamçıdır.
Bazen Yusuf misali
Kardeşim diyenlere inanıp,
Kör kuyularda
Merdivensiz kalmaktır…
Yalnızlık,
Kekremsidir, eksikliktir, kimsesizliktir.
Boğazına dizilirken lokmalar,
Bedenini kendine mezar edip
Ateşe yürüyen mum misali
Bile bile yenilmektir…
Yalnızlık,
Pusarık bir havada
Yaşlı gözlerle
Kapının çalınmasını beklerken
Bir yudum su verenin olmamasıdır…
Yalnızlık,
Kimsesizliktir
Yoksundur, yoksuldur.
Küskünlüğünün küllenmesini beklerken
Gözünün karanlığa alışmasıdır…
Yalnızlık,
Bir nefestir omuzunda, ses olur kulaklarında
Seni takip eden gölgen gibi
Bazen yanı başındaki bir dost,
Bazen de bir düşman gibi…
Hani derler ya
‘Yalnız olmak, yanlış bir kalpte olmaktan iyidir’ diye
Sabırla pişirip kıvamında yaşarsan dostum
Bu senin için en güzel seçenektir…
Arafta kalmayasın dostum!
Zora düşman ol!
İn artık ruhunun mahzenlerine
Yalnız geldik, yalnız öleceğiz
Yalnızlık Allah’a yakışır,
Sana da seccade…
La Tahzen!
“Üzülme muhakkak ki Allah (cc) bizimle beraberdir.” (Tevbe 40)