7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırım yedinci ayına girerken dünyada sivil vicdan hareketi hız kesmeden devam ediyor. New York Columbia Üniversitesi bahçesine Gazze için direniş kampı kuran öğrencilerin başlattığı gösteriler diğer ABD eyaletlerine de sıçradı.
İsrail yanlısı senato lobisi, öğrenci protestolarını engellemek için Beyaz Saray’ı göreve çağırmış; senatörlerin ABD Başkanı Joe Biden’a yazdıkları mektupta ulusal muhafızları devreye sokmalarını istemişti.
Biden’ın bu türden protestoları ‘güvenlik tehdidi’ olarak kamuoyuna servis etmesi gecikmedi. Neticede, onlarca üniversitede devam eden barışçıl Gazze’ye destek eylemleri, güvenlik güçlerinin şiddet kullanımıyla başka bir boyuta taşındı. Barışçıl gösteriler düzenleyen öğrencilerden yüzlercesi tutuklanırken Gazze’ye destek vermek üzere eylemlere katılan akademisyenler de ters kelepçe takılarak gözaltına alındı.
Böylece Batı’nın çifte standardı bizi yine şaşırtmadı diyebiliriz.
ANTİSEMİTİZM BAHANESİ
İsrail’i o veya bu şekilde eleştirenlere yönelik en kullanışlı itham olan ‘antisemitizm’ piyonu tekrar devreye sokuldu. Önceleri uzaklaştırmalarla gözleri korkutulmaya çalışılan öğrenci ve akademisyenler, şimdi de antisemit damgası vurularak ‘ABD demokrasisine bir tehdit’ olarak lanse ediliyor. Amerikalı Yahudi aktivistler de İsrail işgal güçlerinin yedi aydır yaptığı insani katliama karşı durmanın bir Yahudi karşıtlığı değil, bir vicdan safı meselesi olduğunda ısrarcı.
Üretilen antisemitizm bahanesi, geçerli olmadığı gibi işlerliğini de kaybetmiş durumda. Siyonist fonlu Batı medyası, Gazze direnişine destek verenleri Yahudi düşmanlığı yanında ulusal güvenliği ve ABD bekasını bozmakla suçluyor. Ancak adalet adına yakılan Filistin özgürlük meşalesi, ABD’de üniversiteler yoluyla yüz binlerin elinde dolaşmaya devam ediyor.
DERSLER ONLINE, MEZUNİYET İPTAL
ABD akademyasında bugünlerde Gazze’ye destek konusunda tarih yazılıyor. Üniversite yönetimleri bu ani gelişen büyük eylemlerde önceleri ne yapacaklarını şaşırmış durumdaydı.
Birkaç üniversitenin yönetimi, Gazze’ye destek eylemlerini başlarda ‘uzaklaştırma’ ile savuştururken iş öyle bir noktaya geldi ki bugün hem ders programları hem de mezuniyet organizasyonları ellerinde patlamaya başladı.
Öğrenciler kurdukları çadırlarda Gazze için insanlık onurunu ayakta tutan eylemlerine devam ederken vicdan sahibi akil hocaları da onları korumak için etraflarında etten duvar örmeye başladı. Böyle olunca ortada derslere katılacak ne öğrenci ne de hoca kaldı. New York’taki Columbia Üniversitesi derslerin online olacağını duyururken bu yılki mezuniyet töreninin de iptal edileceğini açıkladı.
ABD’YE GAZZE TERS KÖŞESİ
Tüm bunlar yaşanırken ABD siyaseti bir ateş çemberinin içinde sıkışmaya devam ediyor. Bir yanda yaklaşan Kasım seçimleri için sponsorluk aldıkları siyonist lobisi Demokratları markaja alırken öte yanda ise sosyal bir fırtına etkisiyle üniversitelere yayılan Gazze’ye destek eylemleri ve buna yönelik orantısız güç kullanımı devam ediyor.
Biden’ın işi zor. İsrail’e destek paketi için birbiriyle yarışan Senato üyeleri, suç bakımından BM Genel Kurulunda insani yardımı veto edenlerden farklı değil.
Her şey kendi bedeli üzerinden hesaplanır. İnsanlık her işin bedelini kendi cürmünün cinsinden öder. Gazze bir insanlık sınavıdır derken tam da bundan bahsediliyor; istisnasız her birimizin ederini belirleyecek bir hesap cetveliyle ölçüleceğiz.