Geçen haftaki yazımda “Apo ne zaman arz-ı endam edecek?” demiştim. Ne zaman ne yapacağı asla kestirilemeyen HDP Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir önerge vererek terörist başı Abdullah Öcalan’ın sözde barışın sağlanması için muhatap alınmasını istemiş.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “PKK silahlı unsurlarını ülke dışına çıkartırsa her şey konuşulabilir” sözlerinin ardından HDP, İmralı Cezaevi’ndeki Abdullah Öcalan’ın ‘Başmüzakereci’ olarak görevlendirilmesi için “Toplumsal Barışın İnşası İçin Müzakere” kanun teklifini Meclis Başkanlığı’na sunmuş. HDP Grup Başkanvekilleri Çağlar Demirel ve İdris Baluken’in imzasıyla Meclis Başkanılğı’na sunulan teklifin gerekçesinde özetle “Apo barış için taşın altına elini sokacak, muhatap alınsın” denilmiş.

Hemen her gün şehit haberlerinin gelmeye devam etttiği, öldürülen terörist sayısının kat be kat arttığı, hendeklerin kapatıldığı, terörün alt yapısının büyük oranda çökertildiği şu günlerde bu ve benzeri teklifler manidar.

İşin ilginç yanı meclisteki tüm dokunulmazlık dosyalarının ele alınıp kaldırılmasına HDP dışındaki tüm partilerce ortaklaşılmasının paralelinde bu tip girişimlerin olması diğer bir samimiyetsizlik göstergesi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın teröre destek veren, PKK’ya her fırsatta arka çıkan açıklamalırının üzerinden daha çok zaman geçmedi. İkircikli tutumunu sürdüren Demirtaş zaman zaman da hendek kazılmasını eleştirdi ve PKK’nın silah bırakması gerektiğini ağzının ucuyla söyledi.

Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen bir panele katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, terör örgütü PKK’nın şiddete yönelmesinin, HDP’nin siyaset hareket alanını daralttığını dile getirmiş ve partisinin çözüm sürecinde bazı hatalar yaptığını da kabul etmiş. Günaydın Selahattin Bey!

Bir diğer tuhaf  çıkış ise diğer eş başkandan geldi. Figen Yüksekdağ “Bu ülkeyi böldürtmeyiz!”  demiş. Bunlar milletin aklı ile alay etmeye devam ediyorlar. Milletzaten kimin bu ülkeyi bölmeye, yok etmeye çalıştığını çok iyi görüyor.

Ahlaki çöküntünün iyice belirginleştiği şu günlerde dikkatlerden kaçmayan bir diğer husus HDP’nin buna alt yapı oluşturacak gayr-ı ahlaki şeylere destek çabası. PKK/HDP yalnızca silahlı terörün örgütlenmesini sağlamıyor. Yakıp yıktığı bölgenin insanlarını LGBTİ’ye destek vererek aslından uzaklaştırma ve değerlerine yabancılaştırma çalışmalarını yürütüyor.

Bazı özgürlükler adı altında sapkınlıkların insanlar arasında normalmiş algısını oluşturma çabası Diyarbakır’da karşılık bulamadı ve düzenlenen o toplantı şimdilik iptal edildi.

İşin özü genelde Güneydoğu’da teröre karşı insan odaklı girişimler karşılık buldu. Güvenlik güçleri terörist ile sivil vatandaş ayırımını çok iyi yaptı. Bölge halkı bunun da etkisi ile PKK ile arasına mesafe koydu. Geçmişte yapılan yanlışlar tekrar edilmeden sonuna kadar gidilmeli, bölgede huzur ve barış ortamı yeniden tesis edilmeli. Kandan medet uman ve bunu kullanmak isteyenlere asla fırsat verilmemeli, “Barış Güvercini” olarak sunulan aslında ne olduğu belli olanlar asla muhatap alınmamalıdır.

Şu asla unutulmamalı: Milletin asli değerleri ile barışık olmayan hiçbir hareket, hiçbir girişim bir sonuca ulaşamaz, muvvaffakiyet sağlayamaz.

Gönlünüzden güzellikler eksik olmasın, dostça ve sevgi ile kalın.