Evet utanmazlar bunlar.! Çünkü bunların içinde ‘’utanma duygusu’’ diye bir şey kalmamışta ondan! Vatanını bir dolara satan FETÖ’cü alçaklardan, gittiği her ülkede kendi ülkesini gammazlayan ispiyoncu siyasetçilerden ya da Kudüs konusunda Müslüman kardeşlerini yalnız bırakarak katil ABD’nin yanında saf tutan müstemleke ülke liderlerine söylemiyorum!

Kendi dini inançlarını, örf ve adetlerini yok sayıp, batının yaşam tarzını kendisine örnek alan batı hayranı bir kısım çılgın ‘’özenti gençlerimize’’ diyorum…

Kıymetli okuyucularım; eğer bir insanın utancından dolayı hala yüzü kızarıyorsa, o insan her şeye rağmen insan kalabilmeyi başarabilmiş demektir. İçimizdeki tuzu kuru müsveddeler, ahlaken çürümüş Batı’nın kirli algı operasyonlarına her daim yenik düştüler. Edebinden yüzü kızaran delikanlılarımızı “Kız gibi çocuk” diye yaftalayarak yıllar boyunca ince ince sindirdiler. Maalesef başarılıda oldular.Üstat Necip Fazıl’ın‘’utanmaktan utanan bir nesil geliyor!’’Söylemi böylece karşılık bulmuş oldu…

Hem de utanması gerekenden hiç utanmayan ve haya etmeyen…

Katılıyorum ahir zamanda genç olmak zor iş vesselam…”Aile bütçesine katkı için çalışmak, karşı cinsle konuşur iken gözlerini kaçırmak, oruç tutmak, namaz kılmak, büyüklere saygı göstermek, onların nasihatlerini dinlemek, eve erken dönmek, erken yatmak, tutumlu olmak, selam vermek, eski giymek, el öpmek, süt içmek vs…”Bizim zamanımızın normal olan davranışlarıydı. Bugün bu ve benzeri insani davranışlarda bulunan ergenler artık utanıyorlar! Çünkü toplumumuzda kendi kuşakları arasında ayıplanıyorlar, eksik ve noksan olarak görülüyorlar. Bunlar ne ki! ‘’Arkadaşları ile birlikte yürür iken, anasını babasını görünce ebeveynlerinden utanıp yolunu değiştirenlere bile şahit oluyoruz’’ dediğinizi sanki duyar gibi oluyorum…Haklısınız…Lakin suçun topu gençlerde değil ve bizde zinhar masum değiliz!

Cumhurbaşkanımızın, Başbakan iken ‘’Dindar nesil yetiştireceğiz’’ hedefinin ne kadar doğru bir vizyon olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz değil mi?

Değerlerimizin değersizleştiği ve özellikle de geçlerimizin arasında ahlaki çürümenin tavan yaptığı çok kötü dönemlerden geçtik. Bizi biz yapan ve insanlığımızın fay hattını teşkil eden ‘’edep ve hayâ’’ gidince ne utanma kaldı ne ayıp kaldı ne de günah…Geleceğimizin teminatı gördüğümüz çocuklarımıza haramı helali, dünyayı ahireti, yeterince öğretmediğimiz sürece dostlar, maalesef bu sıkıntıları yaşamaya devam edeceğiz…

Allah (cc) aşkına samimi bir şekilde söyleyin hele! “Çevrenizde utandığı için yüzü kızaran bir insan görmeyeli ne kadar zaman oldu?’’ Çok oldu değil mi? ‘’Medeniyet,Özgürlük,Hürriyet’’ diyerek gençlerin dini ve ahlaki ayarlarını biz bozmadık mı? Hal böyle olunca gençler Allah’tan (cc) uzaklaşınca, insanlıktan da uzaklaştılar… Ar perdeleri yırtıldı, nefislerinin ve şeytanın kölesi oldular. Seküler bir yaşam tarzı ile dini önce günlük hayatlarından çıkardılar sonra da referans noktası olmaktan…

Kıymetli dostlar, demem o ki; ‘’Utanma duygusu her Müslüman’da olması gereken önemli bir erdemdir.’’ Zira utanabilen bir insan, hatalarının farkına varıp yanlışlarından vazgeçebilir. İnsan hata da yapar günah da işleyebilir. Lakin ahlak ve edep sahibi insan, hata yaptığında veya günah işlediğinde derhal tövbe eder yaptığından utanır. Utanma, inanç dünyamızda var olan bizi biz yapan en önemli duygulardan biridir. Peygamber efendimiz;“Utanma duygusu imandandır” buyurmuştur. Bu duygunun yokluğu bilesiniz ki büyük bir eksikliktir. Böylelerine Peygamber efendimiz“Utanmazsan dilediğini yap!” diyerek ayıplamıştır.

Allahü Teâlâ, ahir ve akıbetimizi hayretsin ve nesillerimizi utananlardan eylesin…