Dün güzel ülkemizin en doğusuna seyahat ettik. Ağrı’ya… Ağrı, Hakkâri ya da Rakka kıvamında terör tehlikesi içerir. Ağrı, kültürle sanatla medeniyetle ilgisi olmayan bir dağ başıdır. Hatta Türkiye’nin en yüksek dağına sahip olmasıyla ün kazanmıştır. Daha ötesi uzaktan bakmakla ya da gösterilmekle Ağrı, varılmak için yolu dahi olmayan bir ilimizdir. Algılarımıza sunulmuş bu nevi tezviratların hepsini bir kenara koyun ve anlatacaklarımı dinleyin.
Üniversitesi 10 yıl önce açılmış. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi. Rektörü Abdülhalik Karabulut ile tanışma fırsatımız olmadı ama fiillerine bakınca gıyabında sevdik. Özel Kalem Müdürü Ergün Halis Beyefendi bize eşlik etti ve kampüsü gezme imkânı bulduk. Hayranlıkla seyredilen(!) Cambridge’ler, Oxford’lar ile yarışır fiziki yapıya kavuşmuş. Öğrencinin sağlanan bu şahane ortamlarda ders çalışmamak için kendinden nefret etmesi gerekir.
Adı Osmanlı, Selçuklu, Anadolu olan büyük büyük sahneli binlerce koltuklu uluslararası standartlarda konferans salonları yapılmış. Kütüphane ve özel yayın köşeleri organize etmişler. Elektronik ekranlarda 30 binden fazla eseri tarama imkânı sunmuşlar. Binalardaki mimari hiç de öyle saçma sapan modernlik kasması şekilsiz şeyler değil. Estetik kaygıyla Selçuklu ve Osmanlı motifleriyle binalar müzehhip edasıyla süslenmiş hatta yetmemiş meşhur İshak Paşa Sarayı’nı kampüsün içine getirip birebir kondurmuşlar.
UDEF adına Aslan Bekiroğlu ile çıktığımız bu yolda refiklerimiz Ertan Aksakal, Birol Şimşek hocalarla Ağrı şehir merkezinde sosyal atmosfere de şahitlik ettik. Sosyal yönden aktif olan ve aynı zamanda Nuh’un Gemisi Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı, Ağrı Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kenan Engin, Yardımcısı Muhammed Olimov ve birçok sivil toplum kuruluşuna öncülük etmiş Kerem Engin ile Ağrı’da gönüllülük üzerine Hasbihal imkânı bulduk. Özellikle 15 Temmuz gecesi Vatansızlık hissiyatını damarlarına kadar hisseden Ağrılılar, 15 Temmuz sonrası vahdet anlayışıyla hizmet etmeye çalışıyor.
Terörle ilişkisinin özellikle son yıllarda İstanbul’dan daha uzak olduğunu söylüyor Ağrı havasını soluyanlar. Son haftalardaki Ahmed-i Hani etkinlikleri dolayısıyla gösterilen ilginin sürekli olması temennisinde bulunuyorlar. Tüm bunları gören bendeniz de bu alakanın artması durumunda yüksek dağlar üzerindeki şehrin verimli ovalara dönüşeceğini düşünüyor. Bilin istedim…