El Cezire’nin internet sayfasında gezinirken şu habere rastladım; Haber ağustos ayında İspanyol ekonomi dergisi Mundo y Economía’da yayınlanmış. Derginin ekonomistleri, mevcut veriler ışığında bir gelecek perspektifi ortaya koyarak 2030’da dünyada en zengin olacak 5 ülkeyi tespit etmiş. Dikkatimi çeken ayrıntı; Türkiye’nin de bu ülkeler, ABD, Çin, Hindistan, Endonezya arasında yer almış olmasıydı.
Haberin başlığı şöyle: “2030’da dünyanın en zengin ülkeleri bunlar olacak” Peki dergi ekonomistleri bu kanıya nasıl varmış. Öncelikle belirtmeliyim ki tek tek incelenen ülkelerle ilgili sunulan parametreler aslında yeni değil. OECD’nin hazırladığı ve AB Dış İlişkiler Konseyi raporlarında da uygulanan ekonomi politikasının devamı halinde 2030 yılına gelindiğinde Türkiye’nin milli gelirde birçok ülkeyi geride bırakarak dünyanın 9. Büyük ekonomisine sahip olacağı net olarak ortaya konuluyor. Ekonomik öngörüyle ve tamamen rakamların diline bakılarak hazırlanan çok sayıda raporda bu gerçeği görebiliyoruz. Batıyı korkutan Çin’in ekonomik yükselişi hem OECD hem de İngiltere merkezli Centre for Economics and Business Research’ün raporlarında yer alıyor. İngiliz kuruluşunun yaptığı araştırmaya göre 2022’de dünya ekonomik hacmi 100 trilyon doların üzerinde olacak ve Çin ekonomisi ABD’yi de geride bırakarak 2030’da dünyanın en büyüğü olacak.
Bir başka rapor pandemi patlamadan hemen önce Kasım 2019’da Oxford Economics grubu tarafından yayınlanmış ve gelecek 10 yılda küresel pazarlara hakim olacak, yükselen 10 ülke tespit edilmiş ve Türkiye 6. sırada gösterilmişti.
Mundo y Economía dergisinin hazırladığı haber ve bütün bu raporlarda yer alan öngörü parametreleri neredeyse hep aynı. Genç ve dinamik bir nüfus, sürekli istikrarla büyüyen ekonomi, sanayi ve yatırımlar. Ekonomik küçülme yaşayacak ülkelerde ise sorun net; yaşlı nüfus ve durgunlaşan ekonomik hareketlenme. Dergi ekonomistlerine göre işte bu nedenle kişi başına düşen milli gelirde ülke sıralamasında yer değiştirmeler yaşanacak.
Türkiye ile ilgili olarak şunlar var.
“Türkiye ekonomisi oldukça uzun bir durgunluk döneminden sonra etkileyici bir toparlanma yaşıyor. Bugün, ülkenin GSYİH'sı 2 trilyon avroyu aşıyor. Bu, ülkeyi dünya çapında on üçüncü sıraya yerleştiriyor. Türkiye'nin uygun demografi ve artan yabancı yatırım gibi diğer faktörler sayesinde ekonomik olarak büyümeye devam etmesi bekleniyor. Bu, 2030'da Türkiye'nin dünyanın beşinci büyük ekonomisi olacağı anlamına geliyor.”
Çin’in birinci, Hindistan’ın ikinci, ABD’nin üçüncü ve Endonezya’nın da dördüncü sırada geleceğini yazan derginin diğer ülkelerle ilgili tespitleriyse şöyle.
Güneydoğu Asya'nın en büyüğü olan Endonezya da genç bir nüfusa ve giderek artan işgücüne sahip. Başkan Trump'ın ABD'nin küresel ekonomideki baskın konumunu sürdürme çabalarına rağmen, ülke 2030'da bugün sahip olduğu ikinciliği ve hegemonik konumunu kaybedecek. Hindistan’ın 2022'de %7,2 daha büyümesi bekleniyor. Aslında Hindistan'ın bu on yılda dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olması bekleniyor. Sürekli büyüyen işgücü, belirli ekonomik reformlar ve yatırımlarla birleştiğinde, ulusun maliyesi için harikalar yaratacak gibi görünüyor. Ve Çin. Bütün raporda geleceğin ekonomik lideri olarak görülen Çin dergi analizinde de 2030’un en büyük ekonomik gücü olarak tespit ediliyor.