Cari açığımızın düşmesinde en büyük rollerden birisine sahip olan turizm sektöründe son zamanlarda karşılaşılan fiyatlar âdeta dudakları uçuklatan cinsten.
En ciddi döviz girdisine sahip olduğumuz sektörde sezon başlarken böyle fiyat politikalarıyla karşılaşmak ülke ekonomisini düşünen bizleri derinden üzmeye devam ediyor.
Turizmdeki rakip ülkelerimiz ile aramızda oluşan uçurum ve fiyat farkları sebebiyle yabancı turistin tatil anlamında ülkemizi tercih etmesi bu yıl itibarıyla çok zor gibi gözüküyor.
Bir anlamda turizm sektöründeki bu fiyat politikalarıyla bindiğimiz dalı kesen bir konumda olduğumuzu herkesin bilmesi bu ülke ekonomisinin iyi düzeylere gelebilmesi anlamında çok ama çok önemlidir.
Fiyatlar öyle düzeylere gelmiştir ki aynı hizmeti almak isteyen yabancı bir turist Türkiye’de yapacağı bir haftalık tatil yerine Yunanistan’da ve Mısır’da iki haftalık tatil yapabilecektir.
Hatta aynı yıldız ve hizmet kalitesine sahip Bodrum’daki bir otelde bir haftalık tatil yerine Dubai’de daha fazla yıldıza sahip bir otelde üç haftanın üzerinde, Paris’te bulunan Disneyland’de ise yaklaşık üç haftalık tatil yapabilecek durumdadır.
Maalesef fiyatlar bu anlaşılmaz seviyelere gelmiş olduğundan yerli turistin tatil yapması hayal olurken yabancı turistin de Türkiye’de tatil yapması için fiyat alternatifi bulunamaz bir duruma gelmiştir.
Hâl böyle olunca da yabancı turist farklı destinasyonlara yönelerek tatilini Yunanistan, Mısır, İtalya, İspanya, Fransa ve Dubai’ye yönlendirmiştir.
Hatta öyle ki birçok yerli turist bile uygulanan bu fiyat politikaları karşısında ülkemizde tatil yapmak yerine yurt dışı tatiline ya gitmekte ya da planlarını o yönde yapmaktadırlar.
An itibarıyla ilgili bakanlıkların turizmde yaşanan bu problemden ötürü ciddi anlamda fiyat denetimlerine başlamaları ve sezonun ilk dönemleri olan şu günlerde gereken önlemleri almaları gerekmektedir.
Şayet bu yapılmazsa turizmden bu sezon ciddi oranda zarar yazarak çıkmış ve sezonu sonlandırmış olacağız ki bu cari açığın azaltılmasının son derece mühim olduğu içinden geçtiğimiz şu dönemde bilhassa önemli bir konudur.
Yaptığımız araştırmalar sonrasında turizmdeki fiyatların son üç yıl içerisinde neredeyse her yıl katlanarak arttığına şahit olmuş bulunuyoruz.
Ortaya çıkan bu sonuçtan ötürü de özellikle Bodrum ve Antalya bölgelerinde turist oranını oluşturan yüzde 15 yerli, yüzde 85 yabancı oranının da değiştiğini anlamaktayız.
Turizmde gelinen son noktada eskiden otel fiyatlarıyla ilgili düşük, orta ve yüksek fiyat sınıflarından oluşan üç sınıf varken; şimdilerde oluşan fiyatlarla birlikte bu sınıflandırma düşük ve yüksek olmak üzere iki sınıfa düşmüş durumdadır.
Sınıflandırmanın ikiye düşmesi turizm sektörü için oldukça olumsuz bir durumu ifade etmektedir.
Gelinen noktada yabancıya konut satışında yaşadığımız sorunun aynısının turist konusunda da yaşanacağı aşikârdır.
Yani nasıl ki şu anda yabancılar, konut fiyatlarının geldiği seviye karşısında ülkemizden konut alımını neredeyse sonlandırdı ise aynı şekilde turizmde fiyatlar bu vaziyette devam ederse tatil için ülkemizi tercih etmeyecektir.
Bir başka veri ise bize şunu göstermektedir; ülkemize yurt dışından tatil için gelip alışveriş yapmayı seven turist sayısında da ciddi oranda bir düşüş vardır. Bu veri de turizm tesislerinin yanında o bölgede bulunan esnafı da çok ciddi boyutta olumsuz etkileyecektir.
Önlemlerin bir an önce alınması ekonomimizin gidişat yönü için hayati öneme sahiptir.