Tocqueville’nin ‘Amerika’da demokrasi’ adlı çalışması Amerikan demokrasisinin yanında Amerikan toplumu ve değerleri hakkında bilgiler içeren ve sosyal bilimler alanında önem arz eden bir eser. J. S. Mill, bu eser için ‘demokrasi üzerine yazılmış ilk büyük siyasetfelsefesi’ derken daha nice sosyal bilimcinin bu eser hakkında pozitif manada değerlendirmeleri de bulunmaktadır.
Eserin yazıldığı tarihlerde (1835) Tocqueville, Amerika’yı Avrupa ile kıyaslarken Avrupa’da küçümsenen özgürlük ve eşitlik gibi kavramların ‘yenidünya çölünde büyük bir ulusu inşa ettiğini’ yazarak Amerika’yı övmüş ve ‘burada en önemli unsurun fırsat ve imkân eşitliği olduğunu ve toplumu bu ilkenin oluşturduğunu söyleyebilirim’ demiştir. O dönem itibariyle şüphesiz ki bu bilim adamının gözlemleri doğru ve yerindedir.
Bu doğrular içinde önemli bazı gerçekler günümüzü de ilgilendiren gelişmelere işaret ediyor demek yanlış olmayacaktır. Örneğin; ‘Amerika’da güzide insanlar neden kendini siyaset kariyerinden uzak tutarlar? Sorusu ile dikkat çeken Tocqueville, sanki yıllar sonra Irak’ı yalandan sebeplerle işgal eden ve şu an dünya siyasetine ve ekonomisine nasıl bir zararı dokunacağı kestirilemeyen Trump’u da işaret etmiş gibi duruyor. Tabi buradaki işaret durumu biraz ironi anlamı taşısa da eserin yazıldığı o tarihten günümüze kadar gelen bir Amerikan gerçeği mi var karşımızda diye insan düşünmeden edemiyor! (Amerika’yı yönetenler güzide insanlar değil miydi)?
Tocqueville’un özgürlükler ülkesi olarak gördüğü bir ülkenin kendi içinde ne kadar özgürlükçü bir yapıya sahip olduğu tartışılır bir konu olsa da zaten o dönemde zencilere ve yerli Kızılderililere yapılanları da ayrı bir şekilde dile getirmiş olması aslında çelişkiden ziyade objektif bir gözlemi ortaya koyuyor diyebiliriz.
Yalnız, Tocqueville’ın ‘Amerika’nın kalabalık bir orduya ve iyi yetişmiş generallere ihtiyacı yok’ diye söylemesi günümüzün Amerika’sı ile karşılaştırdığımızda yanlış bir gözlem olarak kendini gösteriyor. Dünya jandarmalığı için savunma sanayisine en fazla bütçeyi ayıran, açık veya gizli dünyanın her bölgesinde kara, deniz ve hava üsleri oluşturan bir Amerika’nın ne kadar özgürlükçü bir devlet olduğu da artık tartışma konusu. Pardon tartışma konusu değil, durum net.
Meksika ile arasına duvar örmeyi düşünen, Müslümanlar’ın fişlenmesini isteyen ve camilerin gözetim altında tutulup göçmenleri sınır dışı etmekten bahseden bir başkan tarafından yönetilen Amerika var artık karşımızda. Sayısız ülkede darbe planlamakla kalmamış ve darbeyi gerçekleştirmiş, demokrasi getirme bahanesi ile girdiği hiçbir ülkede demokrasiyi inşa edememiş…
Amerika deyince akla gelen önemli bir sosyal bilimci olan Tocqueville yaşasaydı Amerika hakkında yeni bir eser yazar mıydı? Bence evet! Eserin adı ne olurdu? Şeytan Amerika!