Trabzonspor yeni sezona hazırlanırken, bu kulübe yaptıkları herhangi bir bedelle ölçülemeyecek ‘değer’ olan Özkan Sümer’i genel koordinatörlük görevine getirdiğinde umutlarımız yeşermişti.
‘Öze dönüş’ sinyali veren Trabzonspor’un geleceğinin iyi olacağına dair umutlarımız, Sümer’in bugüne kadar üstlendiği görevlerindeki başarısı düşünüldüğünde keyfimiz iyice yerine gelmişti. Yurtdışından Abdülkadir Ömür ile Yusuf Yazıcı’ya gelen teklifler üzerine bu oyuncularla aldıkları ücretin iyileştirilmesi için yönetim adına görüşme yapan Sümer, Trabzonspor’un geleceğinin inşasına ne derece önem verdiğini göstermişti.
Bazı nedenlerle daha 10 gün önce istifa kararı alan Sümer, sırf ilkeli görev adamı oluşu dolayısıyla, Trabzonspor adına planladığı bu görüşmeleri takvime sığdırarak yaptıktan sonra kulüpten ayrıldığını duyurdu. Bence, Trabzonspor’un uzak ve yakın geçmişinde bu kadar emeği olan ve geleceği için endişelenen bir spor adamının, kulüpten bu şekilde ayrılmasına müsaade edilmemeli.
Sebep her ne olursa olsun, Özkan Sümer-yönetim veya Özkan Sümer herhangi birisi arasındaki uzlaşma yoluyla çözümlenecek sebepler, Trabzonspor’un geleceğinin önüne geçmemeli. Trabzonspor’un bugüne kadar başardıklarında Trabzonlu’nun ne kadar emeği var ise başarısızlıklarında da Trabzonlu’nun kabahati vardır. Trabzonlu, kulübe emek vermek için ilkeli mücadelesini sürdürürken küçük ayrıntılarla saf dışı bırakılıyor ya da bırakılacaksa, Trabzonspor için bir gelecekten söz edemeyiz. Başkan Ahmet Ağaoğlu veya yönetim adına karar sahibi olanlar bir kez daha düşünmeli. Büyük değer sahibi Özkan Sümer, herhalde kendisine güzellikle atılan bir adıma, 50 adım atarak refleks gösterecektir.
Umudumuz, Özkan Sümer’in doğru cümlelerle ikna edilerek, yeniden görevine döndürülmesidir. Trabzonspor’un içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların atlatılarak geleceğine güvenle bakması ancak birlik beraberlik ve fedayla mümkün olur.
