Haziran ayında yapılacak Milletvekilliği Genel Seçimleri nedeniyle siyasi partilerde göz çarpan bir hareketlilik var. Doğal olarak en büyük heyecan aday adayı sayısının çokluğu nedeniyle AK Partide yaşanıyor. Tüm seçim bölgeleri çeşitli saiklerle ‘’ben de varım ve bu işe talibim’’ diyen aday adaylarının çeşitli kampanyalarına sahne oluyor. Bilindiği gibi AK Parti kurulduğu günden bu yana Milletvekili adayı belirleme konusunda asıl adı Genel Merkez Yoklaması olan yöntemi kendince yorumlayarak literatürümüze Temayül Yoklamaları olarak geçecek bir usulü debu kapsama ilave etmiştir.
Seçim takviminin başlamasıyla birlikte başvuruda bulunan aday adayları arasından kimlerin ilgili bölgedeki parti teşkilat tabanınca daha çok tercih edildiğini öğrenme amacı güden bu uygulama maalesef kimi zaman hakim gözetiminde yapılan ve bir başka resmi yöntem olan Ön Seçim aday belirleme usulüyle karıştırılmaktadır. Temayül yoklaması dediğimiz şey sadece teşkilatın hangi aday adayına ne derecede yönelim gösterdiğini tespit etmek üzere yapılan bir parti içi uygulama olup aday adayının Milletvekili adayı olarak belirlenmesi konusunda etkisi baremsel olarak 0 ila 100 arasında değişkenlik göstermektedir. Örneğin 5 Milletvekili çıkaracak bir bölgeden aday adayı olan 70 kişi arasında yapılacak bir temayül yoklaması neticesine göre en çok oyu alan birinci kişinin aday olması gibi bir durum kesin olmadığı gibi, 62.Olan zatın Milletvekili adayı olarak gösterilmesi de sürpriz değildir. Ancak aday adayları bu süreci çok önemserler. Çünkü bu uygulama oy kullanacak teşkilat yöneticileriyle aday adaylarının süreç içerisinde sıklıkla bir araya gelmelerini ve kendilerini bir şekilde onlara anlatmalarını zorunlu kılar. Bu açıdan baktığımızda sonuçlara etkisi tartışılsa da, parti teşkilatı içerisinde belirli bir kaynaşma ve hareket sağlaması nedeniyle hoş bir tarz olduğu söylenebilir.
AK Parti Genel Merkezi geçtiğimiz 14 yıl içerisinde yapılan tüm mahalli idareler ve genel seçimlerde temayül yoklaması usulünden vaz geçmemiş ancak teknik olarak bazı değişikliklere gidebilmiştir. Yapılan temayül yoklaması sonuçlarını kimi zaman hemen seçim yapılan salonda açıklayabildiği gibi kimi zamanda kesin sonucu genel merkez yetkilileri dışında kimse tarafından net olarak bilinemeyecek şekilde zarfları Ankara’ya taşımayı uygun görmektedirler. Her iki uygulama da her nekadar kendi içerisinde bir takım handikaplar barındırıyor olsa bile hiç kimsenin unutmaması gereken şey zaten bu uygulamanın furuat olduğu konusudur. Çünkü bu Partinin Milletvekili adayları konusunda belirlediği temel usul Genel Merkez Yoklamasıdır ve bu esasen ;’’Adayların kimler olacağına parti üst yönetimi olarak ben karar vereceğim’’ demektir.
O nedenle aday adayı rekorunun kırıldığı ve heyecanlı bir temayül yoklamaları döneminin geride bırakıldığı şu müstesna günlerde hiçbir aday adayı arkadaşımız bu temayüllerin sonucuna fazla meyl etmesin. Yarın listeler kesinleşip ilan edildiğinde ve adını orada göremediğinde de hiç kimse ‘’Hakkımı yediler’’ gibisinden garipliklere ve kırgınlık gösterilerine tevessül etmesin. Hayır, öncelikle listeyi değiştirmeye yönelik hiçbir faydası olmuyor ve ayrıca negatif duygulara gark ediyor. Özetlemek gerekirse bunun adı Milletvekili Genel Seçimleridir ve adaylar konusunda da son sözü Genel merkez söyler. Alt başlık furuatları yarar, katkı, sıkıntı, zarar vs. gibisinden kavramlarla üzerine birçok sözler söylenebilecek çeşnilerden ibarettir.
Bu konuda yapılacak endoğru yönelim (temayül), temenni ve dua; ‘’Allah’ım sen Partimiz Karar Vericilerinin basiretlerini açık tut, yanlış ve hatalı adaylar göstermekten muhafaza et! ‘’ olsa gerek…
Selam ve dua ile …