Haşdi Şabi denilen terör örgütünü bilmeyeniniz yoktur artık. Irak ordusu diye yutturuyorlar, bazen DAEŞ’e karşı tek umudumuz diye yutturuyorlar, bazen de bağımsız örgüt yada örgütler diye yutturuyorlar. Netice-i kelam; İran tarafından kurulmuş, İran tarafından finanse edilen, İran tarafından yönetilen, İran adına Müslüman katliamı yapan barbar bir çete.
Talabani gibi mezhepçi sosyalist, PKK gibi ateist, ABD gibi emperyalist ortakları var. Tıpkı Yemen’deki Husiler, Lübnan’da ya da Suriye’deki Hizbullah, Nijerya’da ve Kongo’daki Mehdi Ordusu gibi Haşdi Şabi de İran adına cinayet işleyen sadece Müslümanlar’a saldıran ve öldürdükleri Müslümanlar’ın kalplerini, ciğerlerini söküp yemekle övünen vahşi katil sürüsü.
Musul’un bize yakın tarafında büyük ilçelerden biri olan Telaferde, aynı Musul gibi İran tarafından DAEŞ’e 2014 yılında peşkeş çekilmişti. Telafer, İran tarafından DAEŞ’e verilmeden önce 300 binden fazla insan yaşıyordu. Şimdi Haşdi Şabi ve PKK terör örgütleri, kolları sıvadı ve Telafer’e yaklaşıyorlar. Son beş yılın bütün katillerinin söylediği şeytani tekerlemeyi tekrar ederek geliyorlar. İran’ın şeytani bir zikri var, “Burayı DAEŞ’ten kurtaracağız” Bunu söyleyerek yüzbinlerce suçsuz sivili katledecekler. Türkiye askeri, siyasi ve insani boyutlarda müdahale etmezse büyük bir kıyım yaşanacak. Haşdi Şabi ve PKK’nın Telafer’de yapacağı sivil katliamı bundan sonra yaşanacakların küçük bir ipucu olacak.
Şimdi önümüzde iki yol var: Zalime karşı gelmiş şerefli ataların torunları olarak üzerinde durduğumuz mirasın hakkını vereceğiz ve teröristlerin önünü keseceğiz ya da birkaç gün sonra yaşanacak katliam için şimdiden analizler hazırlayacağız…