Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)  Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Binali Yıldırım, dün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü nedeni ile Meclis’te Parlamento muhabirleri ile bir araya geldi. Çok da yararlı oldu. Binali Bey toplantıda parlamento muhabirlerini dinlemek istediğini belirterek sözü parlamento muhabirlerine verdi. Her konuşmacıyı dinledi ve sorun olarak ortaya konan konuları düzelteceği sözü de verdi.

Ama tabii, toplantı gazetecilerle olunca, milletin gündeminde olan konuların sorulmaması da düşünülemezdi. Öyle de oldu. Bir gazeteci Binali beye istifa meselesini sordu.

Binali bey bu soruya esprili bir cevap vererek “Bu sorunun sorulmasını arzu etmezdim ama, sorulmadan toplantıyı bitireceğimi de düşünmedim” dedi ve istifa konusu ile ilgili hem hukuki tespit hem de teklifte bulundu.

Meclis Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın hukuki tespitlerinden başlarsak şunu söylüyor:

“Anayasa’nın 94’üncü maddesi tamamen yasama faaliyetleri ile ilgilidir. Biz ise seçimi konuşuyoruz. 2820 sayılı siyasi partiler kanunu, 2098 sayılı seçimlerin genel hükümleri kanunu ve 2972 sayılı kanuna bakmak gerekiyor.  2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında kanun istifa etmeleri gerekenleri anlatılıyor.  Meclis başkanı olmak için milletvekili olmak gerekiyor. Dolayısı ile dolaylı olarak meclis başkanı da istifa etmeyecekler arasındadır.

2820 Sayılı Kanun da önemli. Buraya baktığımızda da meclis başkanı tekrar milletvekili olmak için seçime katılırsa bu anayasanın 94.üncü maddesindeki kısıtlamaları geçersiz olduğunu belirtiyor. Belediye başkanı adayı olursa aynı durum geçerli demiyor.”

Binali beyin “İşin özeti” diyerek hukuki durumu şu sözlerle de özetliyor:

Hukuki açıdan meclis başkanının aday olmasında herhangi bir sorun, hukuki bir sıkıntı yok. Tartışma Anayasa 94’e göre siyasi faaliyetler yapılmaz diyor. Bizim yaptığımız siyasi faaliyet değil. Seçim çalışması. Eğer meclis başkanı bağımsız bir üyeden seçilseydi ne olacaktı. Ona ne diyecektik? ‘Bağımsız olamazsın’ mi diyecektik? Zaten anayasa 94’ün gerekçesine baktığımız zaman orada mesele anlaşılıyor. Bu işin bir yasama faaliyeti, kürsü faaliyeti ile ilgili olduğu açık.”

Binali Bey ‘İstifa’ tartışmalarının siyasi bir tartışma olduğuna da vurgu yaparak, “Hukuki bir alt yapısı yoktur” diyor ve şunu ekliyor:

“Ben hukuka saygısızlık edecek. Hukuka uymayacak hiçbir işin içinde olmam.”

Binali beyin bu anlatımı sanırım herkesi tatmin eder. Ancak muhalefeti tatmin etmeyeceği açık ve nettir. Binali bey bunu bildiğinden olsa gerek, her kesime bir çağrı yaptı ve dedi ki;

“İstifa konusu bir mesele ise,  bir çağrı yapıyorum. Meclis Başkanı da, Belediye Başkanlığı’na aday olan Milletvekilleri ve mevcut belediye başkanları istifa etsin. Bütün adaylar bulundukları pozisyonu bıraksınlar. Hep beraber ayrılalım öyle seçime girelim.”

Binali bey haklı değil mi şimdi. Evet kesinlikle haklı. Meclis Başkanı’nın seçimde kullanacağı bütçesi yok. Ama tekrar aday olmuş mevcut belediye başkan adaylarının tüm devlet imkanları ellerinde. ‘Bu adil değil’ diyenler Binali beyin bu teklifine bakalım ne diyecekler…

Selam ve dua ile…