Mâlum yasa tasarısı eksik. Tasarı son dakika pakete eklendiği için alelacele ortaya çıkmış ve sorun oluşturabilecek boşluklarla dolu. Tasarının mevcut şekliyle yürürlüğe girmesi kötü sonuçlara yol açabilir. Tasarı ya kaldırılmalı ya da değiştirilmeli.
Gelin bu tasarıyı sonuna kadar eleştirelim. Bu tasarı neden gece yarısı beklenmedik bir şekilde pakete eklendi diye sorgulayalım. Tasarıyı sunanlar neden bariz boşlukları değerlendirmeden ve sonuçlarını düşünmeden acemice bir yol izlediler diye soralım hükümete.
Ama salağa da yatmayalım be kardeşim. Bu milletin aklıyla oynamayalım. Bu soruları sorduktan sonra hükümeti ve yetkililerini de bi dinleyelim hele. Hem varsa eğer aklınızı kullanın bakalım, hükümetin bu kanun tasarısından ne gibi bir menfaati olabilir? Ve varsa eğer vicdanınıza bi sorun, bu hükümet tecavüzcüleri niçin korusun?
Tasarı, küçük yaşta evlenen veya evlendirilen kız çocuklarının, evlendiği kişiye kanun gereği ‘’tecavüzcü’’ nitelemesi yapılarak hapis cezası ile çarptırılmasıyla ilgili. Hatta kız çocuğunun anne babası dahil cezalara çarptırılabiliyor. Mevzu bahis kız çocukları da kucaklarında bebekleri ile ortalıkta kalıyor. Sonuç olarak yasanın gerekleri, bu konuda kız çocuğunun lehine değil; aleyhine bir duruma sebebiyet veriyor.
Bu tasarı ile de tek seferliğine ve resmi nikâh yapmak şartı ile hapiste bulunan ve “kızın kocası” olan erkeğin kontrollü ve denetimli olarak serbest kalmasına izin veriliyor.
Tasarıyı bile okumadan, içeriğini tartışan şarlatanlarla dolu etraf. Birde buna kanaat önderleri de fırsattan istifade eklenince; ortalığın dağılmaması için hiçbir sebep kalmıyor.
İmam nikâhı ile kızın kocası hükmünde olan erkek, kanunlar gereği tecavüzcü gibi ceza alıyor. Ama bizim tarafgirlik saikasıyla beyin fonksiyonlarını kullanmayı bırakmış ve kulaklarını cehalet pamuğuyla tıkamış arkadaşlar işi bambaşka yerlere çekiyorlar ve o yanlış algının devam etmesi için de ellerinden geleni yapıyorlar.
Sanki küçük kıza yabancı biri tecavüz etmişte hapse girmiş; küçük kızla evlenmesi halinde ise tecavüzcüye özgürlüğünün geri verileceği ve kızın tecavüzcüsüyle evleneceği gibi bir durum anlatılıyor. Israrla doğrusu buymuş gibi kabul edilsin diye canla başla çalışıyorlar. Ve asıl ilginç olan; iletişimin bu kadar geliştiği bir zamanda bu bilgi kirliliği ciddi ciddi artarak devam ediyor.
Kafayı yeme vaziyetine ulaşmak üzere olduğum bir durum da ne biliyor musunuz?
Bizim T.C devletinin milletvekilleri dediğimiz ve hatta hukuk profesörü olan koca koca adamlar çıkıp salağa yatarak açıklama yapıyor ya. İşte buna dayanamıyorum. Aydın kesimlerin, milletvekillerinin ve yetişmiş insanların dahi sırf hükümete muhalefet olacak ve koz olarak kullanacak diye konuyu çarpıtarak salağa yatması olağanüstü vahim bir durum.
Burada cinsel istismar değil; Başbakan Yıldırım’ın dediği gibi: siyasi istismar vardır. Küçük çocuklar, en hassas konularda bile muhaliflik uğruna siyasi istismara kurban ediliyorlar. Onları Allah’a havale ediyorum.
16 yaşındaki bir kız çocuğunun yarı çıplak bir şekilde içkili mekânlarda insanları eğlendirmesi cinsel istismar değilken; imam nikahı ile zaten evlenmiş ve hatta çocuğu olmuş bir kızın kocasının serbest bırakılması mı cinsel istismar?
Küçük bir kızın içkili mekânlarda yarı çıplak şekilde insanları eğlendirmesini savunanlar özgürlükçü ve çocuk hakları savunucuları iken; aynı yaşta evlenmiş bir kızın babası ve bu evliliği resmiyete dökerek çocuğun mağduriyetini gidermeye çalışan devlet mi cinsel istismarcı oluyor?
El insaf… El vicdan…