Malumunuz son dönemde daha çok dış kaynaklı olduğu aşikâr olan döviz, yükselme trendine girdi. Dövizi indirmenin çok basit bir reçetesi var aslında! Müsaadenizle bu reçeteyi maddeler halinde sıralayıp izah etmek isterim.
1- Evvela, Erdoğan’ın başlattığı “tam bağımsızlık mücadelesi” revize edilerek “Eski Türkiye” koşullarına tebdil edilmesi, 2002 öncesi şartlara dönülmesi, AB(D)’ye biat beyanında bulunulması! Önceden olduğu gibi, IMF’ye, modern tefeciliğine olan sadakatin ikrar edilmesi! BM’ye koşulan “Dünya 5’ten büyüktür” şirkine son verilmesi! “Kendi paramızla alışveriş” gibi başkaldırı niteliğindeki ef’allerin terk edilmesi!
2- 15 Temmuz darbe ve işgal teşebbüsüne karşı koyup millet ve memleket bekası için canını ortaya koyanlar derhal içeri alınıp bu “hadsizlik”lerinin cezasının verilmesi; İçeride yatan 15 Temmuz faillerinin beraatine karar verilip temize çıkarılması, içeride kaldıkları süre göz önünde bulundurularak kendilerine tazminat verilmesi, iade-i itibarda bulunup saygın mertebe ve konumlara gelmelerinin sağlanması!
3- Barış sürecinde hem Kürtlere hem devlete ihanet eden HDP’lilerden özür dilenmesi, “kusura bakmayın, Kürtlere ve devlete attığınız kazık kıymık kadar bir şeydi, lütfen daha kallavi kazıklar düşünün, Kürtlerin başına yıktığınız ilçeler, şehirlerin dışında kalanlarda da aynı durumun gerçekleşmesini sağlayın” denmesi! PKK’ya karşı yürütülen operasyonların derhal durdurulması, bütün terör faaliyetlerine eyvallah edilmesi, yeni terör faaliyetlerinin icrasına zinhar karşı çıkılmaması! Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen “terör koridoru”na mani olunmaması, dolayısıyla “arz-ı mev’ud”a giden yola döşenen taşların altına harç taşınmasına gayret edilmesi!
4- Yerli ve milli savunma hamlelerinin terk edilmesi! İHA’ların, SİHA’ların, Altay tanklarının, Atak helikopterlerinin vs. üretiminin derhal durdurulması! Global ölçekli yatırımların yapılmayacağı taahhüdünün verilmesi! Türkiye’yi 3,5 kat büyüten kalkınma projelerine bir daha tevessül edilmemesi!
İktidar, devlet bu 4 maddeyi hemen uygulamaya koyacağını beyan etsin, bakın Dolar bir haftayı bulmaz nasıl tepe taklak oluyor! Ne gerek var Merkez Bankası’nın iktidar ile uyumlu çalışmak için rahatını bozmasına?! Erdoğan’ın sabah, akşam didinmesine, “faiz, faiz, faiz…” diye boğazını yırtmasına ne lüzum var?!
Bökelerin Selin’ini takip edin, böyle pratik çözümler üretirsiniz(!)
***
Geçen hafta İsmail Küçükkaya, Siyonlar’ın Türkiye şubesi gibi çalışan Fox TV’de bir futbol maçı öncesindeki seremonide başörtülü kızların görüntülerini ekranlara getirerek 28 Şubat’ı aşerdiğini gösterdi. Örtülü olmayan kızların da olduğu görüntüde başörtülü kızları zumlayıp afişe ederek, zihni linç uygulamasının tipik bir örneğini sergiledi. E tabi anayasadan “devletin dini İslam’dır” hükmü çıkarılan bir ülkede bu görüntüler nasıl hazmedilebilirdi?! O videoyu izlerken kanlı canlı Uğur Dündar geldi gözlerimin önüne. Belli, ustasından çok şey öğrenmiş, boynuz kulağı geçmişti!
Sosyal medyada bir görsele denk geldim. Bir kısım CHP’li “Ata’ya mektup” standı açmıştı. Mustafa Kemal’i anlamamışlar belli. O ne diyor? Modern, çağdaş, ilerici olacaksın! CHP’liler ne yapıyorlar? Mektup gibi eski(!), ilkel(!) yöntemleri kullanıyorlar. Mustafa Kemal’in misyonuna, işaret ettiği hedefe ihanet değil mi bu?! Mail denen konforlu, çağdaş iletişim aracı varken böyle gerici metotlara öykünmek de nedir?! Sizi gidi gericiler sizi!
Ressam Bob, “Şuraya da ‘muasır medeniyet seviyesi’nin üstüne çıkmak için çalışan gerici bir güruh çizelim” demiş midir?!