Önceki yazımızda “Apoizm, Kürtleri İslamsızlaştırma, İslam’dan koparma projesidir” demiştik.

         Bak kardeşim, bunu, yazdığı kitaplarında bizzat Öcalan teyit ediyor. Öcalan, “PKK, Marksizm-Leninizm geleneğine uygun bir gelişme yaşamıştır. Bundan sonrası açık ki etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bu miras üzerine şekillenecektir” diyor. Öcalan, başka bir kitabında Darvin’in “Evrim teorisi”ne yani insanın maymundan geldiğine, insanın atasının maymun olduğuna inanıyor. “Din afyondur” diyerek Allah’ın gönderdiği dini ve Peygamberini aşağılıyor. Bu ifadelerin tamamı hatta daha fazlası Öcalan’ın kendisine ait ve bütün PKK üst kademesi de aynı fikri paylaşıyor. Öcalan’ın ve PKK’nın üst kadrosunun kitaplarını, yazılarını oku, bahsettiklerimizi, kendilerinin ifade ettiğini göreceksin.

         PKK, Marksist, Leninist, komünist bir siyasî yapıyı taahhüt ve vadediyor. Sen ki Müslüman bir kavmin evladısın. Sen ki inançlı bir toplumun mensubusun. Sen ki Allah’a iman etmiş, Peygamberi Hz. Muhammed’i (sav) Resul olarak kabul eden bir millete mensupsun. Allah’ı inkâr etmekten imtina etmeyen, materyalist (Allah’ın varlığını kabul etmeyen) düşünce yapısını benimseyen, LGBT denen sapık yapıların sözcülüğünü ve savunuculuğunu yapan, manevi değerlerimize muhalif her eylem ve söylemin bayraktarlığını yapan bir ideoloji seni temsil edebilir mi? Unutma, HDP’ye verdiğin her oy, bu ideolojinin daha çok yayılmasına, daha çok insanı yoldan çıkarmasına, daha çok manevi değerlerimizden uzaklaşılmasına hizmet eder.

         Kürtler’in geçmişinde Selahaddin-i Eyyubî var, Ehmedê Xanî var, Melayê Cizîrî var, Se’idê Kurdî var. Marks yok, Lenin yok, Stalin yok, Che yok, Castro yok. PKK ideolojisi Marks, Lenin, Stalin, Che, Castro’yu Kürtlere önder, rêber olarak salık veriyor bize. Selahaddin-i Eyyubî, Ehmedê Xanî, Melayê Cizîrî, Se’idê Kurdî mi seni temsil ediyor, yoksa Marks, Lenin, Stalin, Che, Castro mu?

        Şimdiki söyleyeceklerimi de vicdan terazinde tart, ölç ki hakikati görebilesin. Dersim, Zilan, Ağrı, Şeyh Said, İskân Kanunu (sürgünü), vs. bütün bu zulüm ve katliamları kim yaptı, kimin döneminde oldu? Tabii ki HDP’nin kankası CHP’nin… HDP, Kürtler’in hak ve hukukunu savunduğunu söylüyor. Kürtlerin hak ve hukukunu savunan bir oluşum, Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtlere yapılan bütün zulüm ve katliamların müsebbibi, bizzat faili olan bir oluşum, partiyle kol kola girer mi?

         Sandık ve oy kullanma kabini güvenliği:

         -Devlet, Kürtlerin yaşadığı coğrafyada ekseriyetle sosyal güvenliği tesis etmiş olmasına rağmen hâlâ insanlara (hususan HDP’ye muhalif kesim) müthiş bir mobbing uygulanıyor. Alternatif hiçbir fikre, siyasî tercihe tahammül edilmiyor. İnsanlar hâlâ kendini ifade etmeye çekiniyor, korkuyor. Devlet, her köyde oy kullanma kabini ve sandıklarda emniyet görevlisi görevlendirip insanların hür iradeleriyle oy kullanmalarını sağlamalıdır. Emniyet görevlileri oy kullanılan binanın dışında olunca içeriden malumatı olmuyor, katakulliler binanın içinde yaşanıyor!

         -Köylerde oy kullanılırken, özellikle genç  kızların kabinde yalnız oy kullanmalarına izin verilmiyor. HDP’ye oy vermek istemeyen genç kızlara, aileden bir HDP’linin refakatiyle HDP’ye oy verdiriliyor. Okuma yazması olmayan birçok yaşlı anneler, kadınlar da aynı muameleden muzdarip. Köylerde bulunmayıp gurbette olan seçmenlerin, hatta vefat etmiş olanların oylarının kullanılıp kullanılmadığına da dikkat edilmelidir! Özellikle kırsalda, köylerde geçerli bu durum. Eğer Kürt coğrafyasında sandık ve oy kullanma kabini güvenliği sağlanabilirse sonuçların çok farklı olacağı görülecektir.