Bütün şer odaklar HDP/PKK’nın bir kez daha barajı geçebilmesi için olanca güçleriyle çalışmaya devam ediyorlar.
Algı yönetimi, en sık kullandıkları yöntem…
Bunu, mezkur örgütün olumlu imajı ve parti liderlerinin sempatik görünebilmesi için yaptıkları gibi, devletin dolayısıyla da hükümetin yani AK Parti’nin aleyhine olabilecek şekilde de tatbik ediyorlar.
Birincisini, göz göre göre yapmaktan başka çareleri yok.
Sözgelimi, yere izmarit atmayan cici çocuklar imajı yahut saz çalıp türkü yakan sempatik başkan gibi…
İkincisi yani HDP/PKK’nın devlet tarafından mağdur edilmiş gibi gösterilmesi ise, çok daha etkili…
Özellikle de kararsızları ciddi bir biçimde yönlendirme kabiliyetine sahip bu yöntem sayesinde sonuca gidiyorlar.
7 Haziran seçimi öncesinde HDP’nin Diyarbekir’deki mitinginde bomba patlaması bunun için verebileceğimiz en çarpıcı örneklerden birisi.
HDP/PKK’nın Diyarbekir’de en az 2 milletvekili fazladan kazanmasını sağlamakla kalmamış, bölgenin diğer illerinde de etkili olmuştu, bu kör parmağım gözüne bombalama eylemi.
İşte, buna benzer bir hadise daha cereyan etti geçtiğimiz hafta.
Şırnak’ta hendek kapatmaya giden polisle girdiği çatışmada öldürülen PKK’lı terörist Hacı Lokman Birlik’in, zırhlı aracın arkasına iple bağlanarak yerde sürüklenmesi hadisesinden söz ediyorum.
Mesele önemli ölçüde aydınlandı ama şu hususa temas etmeden geçmeyelim.
İslam hukuku ve evrensel ölçülere bağlı tüm hukuk sistemleri, diriye olduğu kadar cenazeye işkenceyi ve kötü muameleyi kesin bir biçimde reddeder!
İman ve vicdan taşıyan her insan, bu ölçüye tartışmasız bir biçimde riayet eder/etmelidir.
PKK’nın sıklıkla yaptığı cenazeyi tuzaklama yöntemi, yukarıda bahsini ettiğimiz hadiseyi kesinlikle mazur kılmaz. Çok daha insani bir işlemle bu handikap pekala aşılabilir.
Nitekim, başta Başbakan olmak üzere İçişleri Bakanı ve diğer yetkililer bu durumun kabul edilemez olduğunu anında deklare ettiler.
Buna mukabil mağduru ve mazlumu oynayan HDP/PKK sözcülerinden Demirtaş, bahse konu görüntüyü sosyal medyadaki hesabından yayımlayarak; “unutmayacağız!” tehdidiyle de parsayı toplamaya hazır olduklarını ifade etmiş oldu.
Yukarıda “mesele önemli ölçüde aydınlandı” demiştim.
Evet, cenazenin boynuna ip bağlayıp yerde sürüyen ve bunu kameraya çekip servis edenlerin Paralel çeteye mensup polisler olduğu tespit edildi.
Geçtiğimiz gün, AK Parti MKYK üyesi Galip Ensarioğlu, bu insanlık dışı işi yapanların, siyasette çöküşe geçen HDP’ye alan açma amacındaki Paralel yapı polisleri olduğunu söyledi.
Bu, sürpriz bir gelişme mi?
Tabii ki, hayır!
Devlet içerisindeki bu hain örgütün, başka bir ihanet şebekesinin yararı için yapmayacağı şey elbette ki, yoktur.
Bu yüzden, 1 Kasım’a kadar benzer provokasyonların deneneceğini akıldan çıkarmamak ve buna göre önlem almak gerekiyor.
Aman dikkat!..