Vahit; bizim köyün Nasrettin Hoca şubesi diyebileceğimiz, muhterem zatlardan birisiymiş. Bir gün aç karnına kahvede otururken başlamış mırıldanmaya:

– Olsa pilav, olsa kaşık, kaşıkla Vahit kaşıkla!

– Ne pilav var ne de kaşık, sayıkla Vahit sayıkla!

Diyorum ki bizim Vahit emmi bu seçim sürecinde CHP’ye Genel Başkan olsa ne keyifli ne esprili olurdu. Yahu olur mu demeyin hemen. Kemal K. olmuş ya, Vahit amcanın K.K’dan nesi eksik? Kemal K. meydanı boş(!) bulmuş döktürüyor. Vereceğiz, dağıtacağız, savuracağız, devletin kasasında bir bakır kuruş bırakmayacağız diyor. Kendisini milletçe alkışlıyoruz!

Fakat gördüğüm o ki, Kemal K. dağıtacağız dedikçe millet tedirgin olup AK Parti’ye yöneliyor. Bu adam gelirse, AK Parti’nin güçlendirdiği kamu maliyesini alt üst edecek, yine devleti on sente muhtaç edecek diye düşünüyor. Bu gidişle CHP’liler bile korkudan AK Parti’ye oy verecek. Ama ben vatandaşın tedirginliğine katılmıyorum. Çünkü sanırım K.K’nın eli epey sıkı, cimri derecesinde tutumlu. Nereden mi çıkartıyorum? Baksanıza paraya kıyıp da ekonomiden anlayan iki tane akıllı danışman almamış yanına. Ekonomi alanında vaat ettikleri tam anlamıyla evlere şenlik. Çekirdek getir çitletem, kuzuları otlatam. Gelin Kemal K’nın ekonomik vaatlerine bir göz atalım.

Kemal K. diyor ki: “Her yıl en az 15 bin üniversite mezununu yurt dışına doktoraya göndereceğiz. Belki birileri düşünebilir, doktora gittiler de ne oldu. Türkiye bilgi ve teknolojide gerçek anlamda sıçrama yapacak.” Birisi yüksek lisans yapılmadan doktora yapılamayacağını Kılıçdaroğlu’na fısıldasın. Gerçi o daha doktor ile doktorayı birbirine karıştırıyor ama olsun zamanla öğrenir. Ha bu arada AK Parti döneminde bu alanda yaşanmış patlamaya bir göz atmasında fayda var. Alkışlıyoruz!

Kemal K. diyor ki: “İş garantili eğitim başlatacağız.” Danışmanlar sufle verin, AK Parti bunu zaten yapıyor. Alkışlıyoruz!

Kemal K. diyor ki: “Bölgesel teşvikten sonra sektörel teşviğe önem vereceğiz, gerekirse firma özelinde teşvik yapacağız.” Firma özelinde teşvik nedir yahu? Devletin parasını nasıl istediğin adama peşkeş çekeceğini vaat edersin. Pes doğrusu. Alkışlıyoruz!

Kemal K. diyor ki: “Aile sigortası getireceğiz, hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak, sözüm sözdür.” Yıllardır süregelen halkı aşağılayıcı, makarnacı, kömürcü söylemlerinden bu noktaya gelmek ayrı bir güzellik olsa gerek. Alkışlıyoruz!

Kemal K. diyor ki: “Bizim iktidarımızda sözüm söz faizlerin en az yüzde 80’ini sileceğiz, kalan borcu yeniden yapılandıracağız.” Bu borçlar özel sektöre ait olduğu için sanırım Kemal K. bu borçları mecbur devlet kasasından ödeyecek. Yahu ben sade vatandaş olarak bir dolu farklı nedenden dolayı borçlanmış, umumiyetle çok harcayan diğer vatandaşın borcunu niye sırtlanayım. Bu hak mıdır? Kemal K.  iki tane fazla oy için bu vaat edilir mi? Alkışlıyoruz!

Kemal K. bu vaat performansıyla Davutoğlu’nun değil de daha çok bizim Teyo pehlivanın sıkı bir rakibi olabileceğini ispatlamış oldu. Seçim sonrasında Teyo pehlivanın ardında bıraktığı boşluğu doldurmak üzere Kemal K’yı Erzurum kahvelerine bekliyoruz. Erzurum Kemal K’yı kendi kültürel zenginliğine dahil etmeyi bilecektir. Kemal K. da kendini Erzurum’da rahat hisseder. En azından halinden anlayan insanlar olacak etrafında. Çünkü seçim sonrası Kemal K’nın yaşayacağı duyguyu bizim Vahit amca zamanında çok güzel ifade etmiş. Vahit amca bir gün eşekle köyün meydanından geçerken, eşekten düşmüş. Beklemiş ki millet koşup gelsin, onunla ilgilensin, onu ezgertsin (şımartsın). Fakat kimse oralı değil. Yattığı yerden kafayı kaldırmış, patlatmış yine bombayı:

Ne gelen var, ne giden. Yat Vahit yat!