Geçen Pazar günü Ülke Tv’de gazetemiz yazarlarından Esra Elönü’nün sunduğu “Arafta Sorular” programında Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk ile ilgili yaptığım helalleşme çok yazıldı çizildi. Kim nasıl algılamak istiyorsa helalleşmeyi öyle algıladı.

Müslüman olarak, hakkına girdiğini düşündüğüm bir insanla bu dünyada helalleşme imkanım varken bunu ahrete bırakmak istemedim, olay bu kadar açık ve net benim açımdan.

Peki Oğuzhan abiden neden helallik diledim.

Oğuzhan Asiltürk, 27 Ocak 2012 tarihinde Habertürk’te Didem Yılmaz’ın sunduğu Türkiye’nin Nabzı programına konuk olmuş ve Ergenekon hakkında şunları ifade etmişti: “Ergenekon altını çizerek söylüyorum, Türk ordusunda TSK içinde Amerikan karşıtlarının tasfiyesidir. Nokta ve bir de ünlem koyuyorum. Başka bir şey değildir. Çünkü aynı olaylar içinde şu anda silahlı kuvvetlerin içerisinde bir kısım insanlar var. Ama Amerikan karşıtlarını alıp ortadan kaldırmak isteniyor. Sebebi de Amerika’nın İran’a olası müdahalesinde orduyu kendi istedikleri hale getirmektir. Ama şerefli Türk ordusu oyuna gelmez diye düşünüyorum.”

Oğuzhan abinin bahsettiği İran, bugün ABD ile anlaştı ve Ortadoğu’da Safevi Şia’sını yaymak için uğraşıyor. Suriye’de fiilen savaşıyor… Neyse bunları uzun uzun anlamak ve dinlemek lazım…

Ben de Oğuzhan abinin bu yazısı üzerine bir yazı kaleme almış ve şunları ifade etmiştim: “Milli Görüş’ün ve Erbakan Hoca’nın Türkiye’yi dönüştürmek adına yaptıklarını ve Osman Özbek gibilerinin sözlerini ne çabuk unuttunuz. 28 Şubat sürecinde tutuklananlar, görevden atılanlar hukuk mücadelesi veriyor. İsmailağa’daki cinayetler ortadayken, Milli Güvenlik Kurulu’nda Erbakan’a yaşatılanları hala unutmamışken siz bu açıklamayı nasıl yaparsınız? Siz eğer 28 Şubat sürecini bu süreçten ayırıyorsanız bunu da açık açık vurgulayın ve biz de bilelim. Bir gün Çevik Bir ve 28 Şubat’ın aktörleri de yargı karşısına çıkarsa o zaman ne diyeceksiniz? Keşke Ergenekon’la ilgili söylediğiniz cümlelerin arkasına şunları da ekleyebilseydiniz; ‘Her ne kadar orduda Amerikan karşıtlarının tasfiye edildiğine inanıyorsak, bunların yaptıkları karşısında sonuna kadar gidilmeli, bu noktada biz sonuna kadar üzerimize düşeni yapacağız’ diyebilseydiniz. Siz bu sözleri Oğuzhan Asiltürk olarak yaptınız, tabana bakın onlar bile buna şaşırıyor ve Erbakan Hoca’nın deyimiyle size: Hadi oradan.”

Bu konuşmalardan yıllar sonra o dönem Başbakanlık görevini yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Mart 2015 tarihinde Harp Akademileri Komutanlığı’nda yaptığı konuşmada, kandırıldıklarını ve kumpasa hep birlikte maruz kaldıklarını ifade ederek şöyle demişti: “12 yıldır tek başına iktidarda olmalarına rağmen aldatıldıklarını söyleyen Erdoğan, ‘Samimiyetle ifade ediyorum; eski Genelkurmay Başkanı’mız başta olmak üzere, birlikte mesai sarf ettiğim için yakından tanıdığım pek çok komutanın tutuklanmasına şahsen gönlüm hiçbir zaman razı olmadı. Tereddütlerimi, itirazlarımı o dönemde bu işin sorumlularına ifade ettim, hatta kamuoyu önünde de dile getirdim. Ama o zaman önümüze konan; ancak çoğunun sahte ve çarpıtılmış olduğu daha sonra ortaya çıkan belgeler, bilgiler karşısında, hukuka saygı gereği, yapacak bir şeyimiz kalmadı.”

Ben de gerek Erdoğan gerekse de Yalçın Akdoğan’ın “orduya kumpas kuruldu” açıklamalarına binaen dedim ki: O zaman Oğuzhan Asiltürk’ün dedikleri bu şekilde hükümet açıklamaları ile doğru çıkıyor ve ben de kendisinden helallik diliyorum. Geldiğim gelenek Milli Görüş geleneği ve bana o yazıyı yazdıran vicdanı da bu yazıyı da yazdıran vicdanı da ortaya koymam gerektiğini öğreten bir hareket. Bu nedenle helallik dilerken altını çizerek tekrar ifade edeyim: Bana göre Ergenekon kirli bir yapılanmadır. Ancak sapla saman o kadar güzel karıştırıldı ki, yapılan haksızlıklar bu yapı ile yüzleşmemize izin vermedi. Bu hepsinin temiz olduğu anlamına gelmez.

Ben bu konuda hükümet kanadı üzerinden gelen açıklamalar üzerine helallik diledim. Bunu başka yere çekenlere diyorum ki, mesela sizin hiç helallik alacağınız Suriye meselesi başta olmak üzere kimseler yok mu?

Kim başka konularda birbirinden nasıl helallik diler bilmem; ama bildiğim bir şey var: Ahirete bırakmadan imkan varsa buradan helalleşmeli mazlumlarla…