Bir vefat haberi: Türkan Şoray, Hale Soygazi, Suzan Avcı gibi birçok sanatçıyı “seslendiren” Şehir Tiyatroları oyuncusu Nevin Akkaya, 96 yaşında hayatını kaybetti.
Haberde de görüldüğü gibi oyunculuğuyla değil birçok aktrise sesini vermesiyle, seslendirme sanatçısı olmasıyla hatırlanacak merhume…
Dublaj, yani seslendirme, yabancı dildeki filmlerin başka bir dile çevrilmesi işine deniliyor ama Yeşilçam’a gelince işler daima değişir.
Pek çok sanatçımız sanat hayatına Ses Dergisi’nin tertip ettiği müsabaka neticesi atıldığından, senede bilmem kaç film sözleşmesine imza atmış bulunduğundan, bu işin eğitimini almak gibi lüzumsuz gayretlere, zaman kaybına gerek olmadığından kendilerini seslendiremiyor ve bu iş tiyatromuzun efsane isimlerine/ seslerine kalıyordu.
Kimler mi o efsane isimler, hatırlayalım:
Agah Hün, Adalet Cimcoz, Abdurrahman Palay, Jeyan Mahfi Ayral, Toron Karacaoğlu, Sadettin Erbil, Mücap Ofluoğlu, Cüneyt Türel, Kamran Usluer ve niceleri…
Bu sesler olmasaydı acaba Yeşilçam sessiz sinema döneminden çıkabilecek miydi?
Esas oğlan, esas kız olabilmenin tek ölçüsü yakışıklılık ve güzellik olduğunda, çektirilen vesikalık/boy fotoğraflardan seçilen jön ve damların sesi elbette önemli değildi. Önemli olan yapımcının bir sene içinde çektirebileceği film sayısıydı. Nasıl olsa yukarıda isimlerini saydığımız ustalar birkaç metrekarelik odalarda bu işi başarıyla yapıyorlardı.
*** Öztürk Serengil,
“Yeşilçam’ı Benden
Sorun” adlı kitabında anlatıyor: “Stockholm Havaalanı’nda
40 kadar Türk işçisiyle, basın
ateşemiz Safter Yılmaz, ellerinde çiçeklerle beni
karşıladılar. Safter Yılmaz, büyük bir çaba
harcayarak İsveç’in
en büyük gazetesiyle röportajımı sağladı.
Bu röportajda, 267 film
çeken Türk aktör, dünya çapında ünlü yönetmen Ingmar Bergman için ‘Bu
adamı hiç duymadım dedi’ diye manşet attılar. Ertesi gün bu röportaja cevap veren Ingmar Bergman, aylarca konuşulup gülünecek bir espri yaparak beni mat
etti: ‘Bu Türk aktör, 267 adet film mi yoksa fotoğraf mı çektirmiş, ben de bunu anlayamadım…’”
“Dünya çapında ünlü yönetmen” Ingmar Bergman, Öztürk Serengil’in çektiği 267 filmi duyunca bu kadar şaşırıyorsa acaba seslendirme sanatçılarımızın, mesela Abdurrahman Palay’ın kaç filmde sesiyle yer aldığını duysa ne tepki verirdi?
Yeşilçam’a gelince işler daima değişir dedik ya. Ahlaksız filmlerin piyasayı ele geçirdiği o kötü günlerde, filmlerde kendilerini seslendir(e)meyen pek çok sanatçımız “maddi sıkıntı yaşamamak” için İzmir Fuar’ında şarkı söylemek zorunda kalmış. Türk filmlerinde çokça denildiği gibi: Kaderin cilvesi…
***
Söz seslendirme sanatçılarından açılmışken… Geçtiğimiz hafta adliyedeki odasında şehit edilen savcımız Mehmet Selim Kiraz’ın katillerine “terörist” diyemeyen kart jönprömiye (genç aşık rolünde oynayan oyuncu eskisi) yaptığı röportajlarda yanında bir seslendirme sanatçısı bulundursa da beyefendinin diyemediği “terörist” lafını o söylese.
Ne dersiniz? İyi olmaz mı?