Ey Türkiye, ey düşmana göğsünü siper etmiş izzetli dedelerin, iffetli annelerin torunları Türkiye. Bizden, gazetecilerden umudu kesin. Biz size yetmediğimiz gibi, aklınızı da bulandırıyoruz. Umudu kesin! İş sizin başınıza düştü, müdahale edin, topa girin, elinizi taşın altına koyun; çünkü vatan elden gidiyor.
Biz haber yaparken “Musul’u kurtarma operasyonu” diyoruz ama lafın nereye gittiğini bilmiyoruz. İran ve ABD birlikte Musul’u işgal etmek için plan yapmışlar, HaşdiŞabi denilen İran çetesini yüzyılın katliamı için yola çıkarmışlar, 600 bin Müslüman’ı kılıçtan geçirip bir milyondan fazla Arap, Kürt ve Türkmen’i Türkiye’ye sürüp soykırım yapacaklar, tapu ve nüfus dairelerini yakıp toprağın altını da üstünü de gasp edecekler, biz hâlâ “Musul’u kurtarma operasyonu” diye yazıyoruz, söylüyoruz. Aman diyorum bizi uzak tutun evlerinizden.
Duyurmayın çocuklarınıza bunları. Aman zehirlemeyin nesilleri, aman diyorum istimlak ettirmeyin zihinleri.
Allahüâlem bazılarımızın niyeti kötü değil, değil de lafın nereye gittiğini bilmiyoruz. Gaflet halindeyiz yani. Ama acı tecrübelerle öğrendik ki gündüz başka yollardan yürüyen gafiller ve hainler akşam olunca aynı kapıya çıkıyorlar. Lafın nereye gittiğini bilmeyen, meseleyi yerli ve milli açıdan göremeyen, gördüğünü bilgisi olmadığı için anlayamayan ne kadar adam varsa uzak tutun kendinizden. Kendiniz öğrenin dostlar, iş başa düştü, üşenmeyin haritalara bakın, tarihe bakın, İslam tarihine bakın, Allah rızası için suya kapılmış denizanası gibi savrulan adamlara kulak asmayın.
Dün yola serdiği ABD bayraklarının üzerinden yürüyerek şov yapan İbadi denilen soytarı, ABD askerinin emrine girmiş zelil bir hayat sürüyor. Boğazına kadar battığı zilletin içinden “Türkiye gelmesin” diyor. İran’ın teolojik lideri Hamaney’in başdanışmanı Ali Ekber, “Musul harekâtına Irak hariç herhangi bir ülkenin katılma hakkı yok” diyor. Bunu diyen İran Bakanı’na, ABD diye sorsan, 11 bin kilometre öteden getirdiğiniz Sam Amca “Hani büyük şeytandı kurnaz” desen, seni duymaz. Duymadığı gibi, kolormatik camlı gözlüklerinin arkasından morarmış göz altlarıyla boş boş bakar. Sadece Irak ordusu derken ne demek istiyor? “Sadece biz gireriz” diyor. Irak ordusu mu varmış Irak’ta. Hepsi İran’ın besleyip büyüttüğü milisler, ne ordusu! Bunları söylemeyen hâlâ “Irak ordusu” diyen gazetecileri dinleyip kendinizle alay ettirmeyin.
Bu medya daha düne kadar kendine (haşa) Ebu Azrail yani Azrail’in Babası diyen Falih El Rubayi adında bir katile kahraman diyordu. “Rambo”, “IŞİD’in korkulu rüyası”, “IŞİD’i bitirecek kahraman” diye haber yaptıkları bu adam İmam Ali Tugayları terör örgütünün komutanı. Iraklı Bakan Bakir Muhammed, bu Rubayi denilen katile törenle “Sünni Kasabı” lakabını vermişti, medya kahraman diyordu.
Bugün “Musul’u kurtarma operasyonu” diye haber yapan medya, 2014 yılında, güya “Irak ordusu” denilen İran çetesi, Musul’u DAEŞ’e peşkeş çekerken “IŞİD Musul’u işgal etti” diye haber yapıyordu. Bugün yaşanan Musul işgali, bu medyanın haberleri sayesinde zemin buldu. Mücahitlere Cihadist, muhacirlere mülteci diyen medya bu. Lafın nereye gittiğini bilmez, umursamaz da… Musul’u da bilmiyor bu medya, Ahdi Millî’yi de… İslam âlemini de bilmiyor dönen tezgâhları da… Hâlâ DAEŞ’in çok büyük olduğuna dair bir tür İngiliz tekerlemesi dönüp duruyor bu medyada. Ciddi söylüyorum, aynı 15 Temmuz’da olduğu gibi müdahale edin çünkü memleket elden gidiyor, meydanı bu medyaya bırakmayın…