Artık Masa’da oturan ya da çeperlerinde kalarak destek verenlerin sayısını ya da ideolojik aidiyetini takip etmek, neredeyse imkânsız olsa da fotoğrafını çekmek ya da analizini yapmak o kadar da zor değil.

O fotoğrafın gösterdiği şey de Masa’nın oylarının her geçen gün daha da eridiğidir.

Meydanların meydana çıkardığı erime tablosunun ilk işaretleri, ilkeli anket firmalarının raporlarında kendini göstermişti.

Erzurum, Kayseri, Konya ve Samsun mitingleri, muhalefetin dramını çok net olarak gösterdi.

İstanbul’da da umduklarını bulamamış görünüyorlar.

Bu durumun çok açık sebepleri var.

Onlardan bazılarını şöyle sıralamak mümkün bana göre.

Erimenin en büyük ve temel sebebi PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin önce Masa’nın altından sonra da açıktan desteği.

Ve tabii PKK/YPG elebaşılarının açık desteği.

Bu, Masa’nın milliyetçi ve muhafazakâr kanadında çok ciddi bir kırılmaya sebep oldu.

İYİ Parti’nin önce Masa’dan büyük bir hışımla ve hakaretler yağdırarak kalkıp sonra da ne olduğu hâlâ sır bir görüşmeyle geriye dönmesi bu çözülmeyi hızlandıran çok önemli bir sebep oldu.

Bir başka ve bana göre çok önemli sebep ise milletin yüz - yüz elli yıldır hasretle beklediği ve sonunda Sayın Erdoğan liderliğinde ulaştığı hayallerinin gerçeğe dönmüş hâllerinin aşağılanması, yok sayılması ya da hakarete uğramasıdır.

Bunun yanında Türkiye’nin dünya çapında bir başarı elde etmesini sağlayan Baykar’ın hedefe konmasıdır.

İnkârı mümkün olmayan bu başarının, “dokunacağız” tehdidiyle karşılanması çok ciddi bir tepkiye sebep oldu.

Tepkiler karşısında bazı geri adımlar olsa da bu inandırıcı gelmedi.

Zira son TEKNOFEST’te de Kılıçdaroğlu’nun Atatürk Havalimanı’nı ABD’li bir firmaya vereceğiz demesi, Masan’nın samimiyetsizliğini bir kez daha gösterdi.

Bu tepkiyi, teknoloji festivalini -İBB’nin metro seferlerini 15 dakikaya çıkarmasına hatta bazen tamamen durdurmasına rağmen- iki buçuk milyon insanın ziyaret etmesinden de anlayabiliriz.

İstanbullunun âdeta sel olup aktığı TEKNOFEST, aynı zamanda Masa’ya, “dokundurtmayız” cevabıydı.

Dev projeler, “siyasi istikrar ve bir siyasi irade olmadan yürüyemez” gerçeğini tarihimizden de bildiğimiz için Baykar ailesinin endişesini anlayan kitleler âdeta coşarak, “yanınızdayız” demiştir.

Masa eridikçe agresifleşse de bu saatten sonra işi çok da toparlayacak gibi görünmüyor.

İstanbul mitinginde de Masa’nın her liderinin cumhurbaşkanı adaylarından fazla konuşma yapması hiçbirinin rolünü kaptırmak istemediğinin açık bir göstergesidir.

Ve tabii Kılıçdaroğlu’nun Masa’yı idare etme biçimine dair de çok açık bir işarettir.

İktidar içinde iktidar ya da iktidar çokluğu görüntüsü veren bu hâl, gelecek muhtemel kavgaların da açık işaretidir.

Bu açık işaretler, Masa’nın eriyen oylarını, tereddüde mahal bırakmadan izah ediyor.

Gerçek yansıması için ise sadece 14 Mayıs Pazar gününü beklemek yeterli olacak…