Türkiye’nin en kanlı, en kirli, en vahşi darbe girişiminin üzerinden tam bir hafta geçti.

Darbe girişiminin başladığı ve bizce henüz bilinmediği saatlerde yazıp yayına gönderdiğim yazımın başlığı tevafuk olarak “Bu kez kuklacı kim” idi (yazının içeriği Fransa’nın Nice kentindeki terör eylemi idi). Aslında bu başlık aynı zamanda tam da darbe girişimine uygun bir başlıktı.

Darbe girişiminin başlangıcından bu yana tüm Türkiye hala ayakta. Pek çok şey yazılıp çizildi ama o kadar bilinenlerin yanında aydınlanmayı bekleyen bir o kadar da karanlık ve kör nokta var.

Rabbimizin inayetiyle çok büyük bir belayı atlattık.  Aslında zihnimde olanları tek bir yazı gününde tamamlamak neredeyse imkânsız. Bütünlüğü bozmadan meramımı anlatmayı deneyeyim.

Darbeyi asıl planlayanlar kim? ABD, NATO ve AB önceden veya girişim başladığında bunu bilmiyor muydu? FETÖ TSK içinde kimler ve hangi kesimlerden destek aldı. “Yurtta Sulh Konseyi’nin asıl üyelerinin tamamı kimler? Darbe başarılı olsaydı Ülkeyi kim yönetecek ardından Başbakan kim olacaktı? Asıl amaç darbenin başarılı olmasından ziyade bir iç savaşa evrilmesi ve dış müdahaleye kapı aralamak mıydı? Darbenin asıl tarihi ne zamandı? Hangi sebep veya sebepler darbe başlangıcının erkene alınmasına sebep oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast başarılı olsaydı kim ve hangi istihbarat örgütlerinin istediği yerine gelmiş olacaktı? ABD Başkanı Obama’ya (Obama Türkiye’de darbeyi desteklemiyordu) rağmen Neo-con’lar her şeye muktedir olabilir miydi? Adı ortalıkta geçmeyen İngiltere bu işin neresinde? Cameron tıpkı Obama gibi düşündüğü için mi tasfiye edildi? Fransa’nın devre dışı kalması veya dünya genelinde olacaklara fazla karışamaması için mi terör saldırılarına habire maruz kalıyordu? Türkiye Birleşik Devletleri veya Büyük Türkiye Devleti hayalin ötesine mi geçmek üzereydi (Bundan tam bir yıl önce Diriliş Postası’nda yazmıştım)? FETÖ’cülerin elebaşlarının asıl amacı “İslam”a ve Müslümanlar’a antipati oluşturmak mıydı?

Dahası da var ama Allah nasip ederse önümüzdeki günlerde hepsine cevap aramaya çalışacağım Bu darbe girişiminde görülmemiş bir vahşet ve cinnet haline halk tüm diğer unsurlarla birlikte tem bir destan yazdı. Binlerce mucizevi gelişme, binlerce kahramanlık destanı tarihte yerini aldı.

Bu melun girişimin üç-beş günün, üç-beş yılın mahsulü olmadığı kesin. Aslında çok detaylı planlama ile birden çok amacın hedeflendiğini söyleyebilirim. Şunu da eklemeliyim ki bunun salt FETÖ/PDY aklıyla gerçekleştiğini iddia etmek çok eksik kalır. Tüm detaylarını bir veya birkaç sebebe indirgemek de yanlış olur.

Bence bu darbeyi planlayanlar ve FETÖ de başarısız olma ihtimalinin yüksek olduğunu biliyorlardı.  Ama bu iş için en biçilmiş kaftan yine FETÖ’cüler idi.

Darbe girişiminin altında yatan farklı sebepler ve uygulanan akıl ve vicdan dışı yöntemler Allah’ın (cc) yardımıyla bizlerin faydasına dönüştü. Adeta bir Kamikaze saldırısı yapan FETÖ’cüler yıllardır uyuyan hücrelerini de kendiliklerinden iyot gibi açığa çıkardılar.

FETÖ’cüler tam bir kamikazelik yaptı. 40 yıldır olağanüstü sabır ve çaba ile ilmek ilmek ördükleri ideallerini bir çırpıda kendileri yok etti. Akrebin kendini zehirlemesi gibi. 14 Temmuz’daki işleyiş ile bunların ancak yüzde 20-25’i belirlenip tasfiye edilebilecekken hiç istemeden veya bilmeden kendilerinin yüzde 75-80’ini açığa vurdular. Hâlihazırda yüzde 20 veya 25’lik kesimin deşifre olmadığı kanaatindeyim. Sonuçta yıllar boyunca bellerini doğrultamayacak bir darbe aldılar.

Her şeye rağmen gurur ve kibre kapılmadan mücadeleye devam. Güzellikler sizinle olsun…