Hatırlarsanız başkanından yöneticilerine uzanan 3 Temmuz 2011 şike senaryosu ile 25-30 milyon taraftara sahip ülkemizin en güzide kulüplerinden Fenerbahçe’yi futbolun içine sızmak amacıyla ele geçirme operasyonu kamuoyunda büyük şok yaşatmıştı. Bu girişim FETÖ terör örgütünün ülkemiz üzerinde hiç kimsenin tahmin bile edemeyeceği kadar tehlikeli ve haince planlar içinde olduğunun ilk göstergesiydi.

Ne yazık ki hâlâ bu teröristlere inanmayanlar var bunlar ya FETÖ’cü ya da çıkarlarına ters düşen bazı kulüp başkanları yöneticileri ve o camianın mensuplarıdır sanırım benim gibi düşünenlerde bu olaya böyle bakıyorlardır. Zaten onlarda malum kişiler bir iki TV’nin canlı yayınlarında taraftarlarına şirin görünmek adına ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Bunca delillere ispatlara inanmayan ABD siyasetçileri gibiler. Adama sormazlar mı ebe kardeşim 3 Temmuz operasyonunu başlatan şarlatanlar başta savcılar olmak üzere zaten birçoğu firar etti. Sahte deliller üreterek ekleme tapelerle ses kayıtları yaparak buna benzer birçok argümanlar kullanarak söz konusu terör örgütünün en önemli maşaları olan musibetler hakkında müebbet hapis kararları istenmiş sizler hala şike ile FETÖ’yü karıştırmayın diyorsunuz ya işte bende bu kafayla hareket edenlere diyorum ki yuh yani yazıklar olsun sizlere.

Bu dengesizler örgütü ilk olarak sarı lacivertli duvara tosladıktan sonra iki arada bir derede Devletimizi itibarsızlaştırmak adına ve şimdiki Cumhurbaşkanımız dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve bazı Bakanlara yönelik 17/25 Aralık’ta farklı bir senaryo ile hain yüzlerini kirli ellerini göstermediler mi? Ve son olarak da tarih 15 Temmuz 2016’yı gösterdiğinde malum babaları hariç tüm dünyanın şahit olduğu İslam âleminde birçok mazlumun umudu olan ‘Türkiye’mize” bayrağımıza, vatanımıza, Meclisimize, Cumhurbaşkanımıza, camilerimize topyekûn halkımıza darbe yapmaya kalkıştıklarında sizler bu ülkede yok muydunuz Avrupa’da futbolcu bakmaya mı gitmiştiniz yoksa?

3 Temmuz’da Fenerbahçe’ye operasyon yapıldığında neler oluyor diye herkes şaşkındı bazı kesimlerin çokça işlerine geliyordu onlar malumunuzdur içleri kıpır kıpırdı birileri şampiyonluk kupamızı verin derken diğerleri onlarla birlik olmuş UEFA’yı faks ve e-mail yağmuruna tutuyorlardı. Dahası ezeli rakip ebedi dost dediklerimizin tetikçileri de TFF’de üst düzey görevlerdeydiler ”Lütfü Arıboğan, Mehmet Helvacı, Ebru Köksal” ve yalan yanlış demeden henüz kurulan kumpaslar iddia halindeyken kamuoyu şaşkınken davalar görülmeye başlamadan polisten aldıkları fezlekeleri her türlü bilgiyi belgeyi üvey amcaları UEFA’ya sunuyorlardı. Bu işe inanmayanlarda vardı elbette ama ben bile inanıp inanmamakta git geller yaşarken tam o sıralarda bendeki manevi anlamı ve değeri çok çok önemli olan bir büyüğümün tahmini tespiti; bu olayların şike kisvesi adı altında şimdiki vatan hainleri FETÖ’cü terör örgütünün Fenerbahçe üzerinden Devleti ve Dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı pasifize etme harekâtı olduğunu işaret ederek benimde aydınlanmamda büyük rol oynuyordu. Bu konularla ilgili birkaç gündür gerek yazılı gerek görsel basında olaylara müdahil olmuş veya hasbelkader şahit olmuş insanların açıklamaları var. FETÖ’nün eski spor imamı Said Alpsoy bu örgütün futbolumuzun içine nasıl sızdırıldığını en çok hangi takımın hangi futbolcularının bulunduğunu hangi kulüp başkanları yöneticilerinin bulunduğunu en iyi bilen kişilerdendir. Galatasaray’ın eski futbolcularından Evren Turhan’ın bizzat şahit olduğu ve yaşadığı bazı olaylar Sayın Said Alpsoy’un açıklamalarıyla örtüşüyor zaten. Bunların yanı sıra dikkat çeken en önemli açıklamalar TFF eski Etik Kurulu Başkanı Oğuz Atalay’dan geldi. Şike davasındaki kumpası açıklarken o dönem  emniyetin TFF üzerinden Fenerbahçe aleyhine bir kanaat çıkartmak için baskı yaptıklarının düşünüldüğünü fezlekeye göre ilk raporun kullanılmaması gerektiğini söyledikleri halde basına sızdırıldığını ancak ayrı ayrı konuşmaların sanki aynı organizasyon için kullanılmış gibi fezlekeye yansıtıldığını far ettiklerini belirtmiş olmasıdır.

Peki bunların amaçları ve hedefleri nelerdir?

Bir kere futbol sektörü inanılmaz derecede büyük paraların büyük rantların döndüğü bir sektör birinci amaç para hem de çok çok büyük paralar peki nasıl olacaktı bu? Tabii ki de Fenerbahçe’yi ele geçirerek. Gelelim diğer bir başka amaçlarına o dönemin Başbakanı bugün ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan İslamiyet’i kendilerine kalkan yapan bu teröristlerin takkelerini düşürüp de kelliklerini ortaya çıkarttığında bunlarda kuduzlaşarak saldırmaya başladılar. Yani Fenerbahçe’ye hakim olunca 25-30 milyon taraftarı hükümet ile dolayısıyla da Cumhurun Başı ile karşı karşıya getirerek ülkede kaos ortamı yaratmaktı. Bu zalimler ve insani vasıflardan uzak hainler bizlerin parası ile alınmış olan uçaklarla kobra helikopterlerle tanklarla makinalı tüfeklerle acımasızca Allah korkuları olmadan vatanımıza canımıza özgürlüğümüze demokrasimize kastettiler çok şükür başaramadılar. Malum kalkışmadan sonra kendilerini şeytanın hilelerine adamış olan bu hainlerin vatanımız üzerindeki bin bir türlü hesapları devam edecek midir? Tabii ki de edecektir. Lakin unutmasınlar ki şehit kanı ile sulanmış bu topraklar için Yüce Allah’ın da bir hesabı vardır. Ve yine unutmasınlar ki bu hesapta şahadet şerbetini içmeye hazır ecdadına yakışan Ay Yıldızlı şehit Ömer Halis Demir’in milyonlarca adet kardeşleri de vatan için hazırdır.

Artık sağduyulu olmakta fayda var en azından şunu kafanıza sokun Fenerbahçe bu ligde şampiyonluğu en çok son haftalarda kaybeden takımdır öyle bazılarının dediği gibi şerefli ikincilik falan bırakın bunları Kurtuluş savaşında Anadolu’ya silah götüren ordusuna yardımcı olan takımın adıdır Fenerbahçe işte bu bir şereftir ve bu şerefte Fenerbahçe’ye aittir. Bu şerefli takım bu ülkede her zaman bir öncü olmuştur son haftada kaçan onca şampiyonluklarda şike yapmayan yıllar yılı Türkiye kupasını alamayarak rakip takım taraftarlarınca alay konusu olan bu koca çınar durdu durdu 2011’de şike yaptı öylemi böyle düşünenler kendi geçmişlerini yoklasınlar bazı şampiyonluklarını nasıl kazanmışlar araştırsınlar şikenin nasıl yapıldığını çok daha iyi bilen eski kaşar yöneticileri var hayattalar onlara sorulduğunda eskiyi karıştırmayın diyorlar haklılar eskiden DOĞAN SLX ler vardı şimdi artık daha lüx otomobiller var. Neyse yazıktan günahtan insanın alın terinden anlamayanları konuşmak bile bana zül geliyor lakin bu kulübün başkanı sözde şike ile tam 147 yıl hapis cezası istemi ile yargılanırken ve şunları söylerken, ”İSPAT ETSİNLER KENDİMİ KÖPRÜDEN ATARIM” ”BU DAVA ŞİKE DAVASI DEĞİL KARDEŞİM MEMLEKET ELDEN GİYOR” derken kimse inanmamıştı herkesin düşüncesi Aziz başkanın kendini kurtarmak için kurguladığı bir tiyatro olduğu yönünde idi tıpkı 15 TEMMUZ akşamı Sayın Cumhurbaşkanımıza utanmadan sıkılmadan söylenenler gibi. Unutmayalım adalet bir gün herkese hepimize lazım olabilir. Yani demem o ki elinizi temsil ettiğiniz renklerin camiaların çıkarlarına değil vicdanınıza koyun.

Onun içindir ki söz konusu bu dava hakkıyla soruşturulsun soruşturulsun ki ”KİMSENİN HAKKI KİMSEDE KALMASIN…”

Allah’a emanet olun…