Fenerbahçe kazanırken bile acı çektiriyor. Hiçbir Fenerbahçe taraftarının bu çileli sezonu unutacağını sanmıyorum. Ligin başında Comolli’nin umut vadediyor diye yaptığı transferlerin çoğunluğu fos çıktı. Sivasspor maçında 1-0 geriden gelip 2-1’lik skorla geri dönüş yapmasına rağmen oynadığı oyun hiçte memnun edici değildi. İlk yarı bırakın rakip kaleye gitmeyi üç, dört pası bir arada yapamayıp anlamsız top kayıplarıyla oynayan bir takım vardı. Sanki Sivasspor ev sahibi Fenerbahçe deplasman takımıydı. Takım halinde kimin hangi formatta ne oynadığını gören var mı? Şahsen ben futbol adına olumlu çok bir şey görmedim. Girdikleri ikili mücadeleler bile yalandan yereydi yani alavere, dalavere görüntüsü içinde oynuyormuş gibi yapıyorlardı.
Skrtel onca tecrübeye rağmen uzun zamandır inanılmaz hatalar yapıyor. Sadık Çiftpınar aşısı pek de tutmuş gözükmüyor. Harun kalede güven vermiyor, Dirar’ın yokluğunda sağ tarafta Isla net bir şekilde çıkışlarda aksıyor. Hasan Ali ilk yarı vasatın çok altındaydı, ikinci yarı kısmen toparlandı. Ayakta kalan birkaç oyuncudan biri Victor Moses’ti. Ayağına topu her aldığında direkt rakip kaleye dikine giden tek adamdı. Anlamadığım sakat olmayan sağlam bir Mehmet Ekici neden kulübede oturur?.. Orta alanda altı savunmacı ile ne kadar atak yapa bilirsin ki sevgili Ersun Hocam. Ama sen de haklısın hayalindeki o takım bu kadro bu oyuncu grubu değil. Yine de taraftarların sizden beklentileri yüksek. Özellikle ligin ikinci yarısıyla tırmanan bir takım bekliyorlardı ama maalesef saç baş yolduran bir takım var. Görünen sadece fizik kondisyon olarak bir aşama kaydedilmiş hepsi bu kadar.
Daha önce de belirtmiştim; kalan dokuz maçta kimse çok üst düzey bir oyun beklemesin diye; lakin bu kadar kötü futbol bu camianın, bu armanın ve formanın karakterine ve duruşuna ters. Boş beleş bir futbol ile tesadüfen gelen bu galibiyet Fenerbahçe’nin tek kazancıydı. Bu galibiyetin birkaç kahramanı var mı derseniz ilk olarak formanın büyüklüğü derim. İkinci sırayı olumsuz bir sezon geçiriyor olmalarına rağmen tribünlerde sahadaki oyunculardan çok daha fazla mücadele veren Fenerbahçe taraftarları derim. Sonrasını da ustaya yani Soldado’ya yazıyorum. Yediği golün hemen sonrası taraftarlarla takım arasındaki bağlar kopacağı anda sahne aldı. Kısacası o anda şapkadan usta, ustadan gol çıktı bu golle de Fenerbahçeli oyunculara inanç ve cesaret maçının sonunda da Mehmet Ekici’yle galibiyet geldi.
Allaha emanet olun…