Bildiğimiz üzere, 15 Temmuz gecesi, çok vahim durumlar yaşadık. Türk halkı ise dünyada eşi benzeri olmayan büyük birlik ve beraberlikle tüm dünyaya gücünü gösterdi. Şükürler olsun. Lakin bu güç gösterme durumunda, haysiyet ve insanlık durumundan çok uzakta tutum sergileyen FETÖ’cüler, halka büyük bir zulüm yaşatmaya kalkıştı. Ateşler edildi, tanklarla arabalar, insanlar ezildi, insanlar vuruldular, şehit edildiler. Maalesef ki. Allah’tan tüm şehitlerimize rahmet, şehit yakınlarımıza baş sağlığı ve sabırlar diliyorum.

İnsan psikolojisinin en etkilendiği durumlardan biridir, “savaş, iç savaş, çatışma” durumlarına maruz kalması. Kişi gerçek bir tehditle karşılaştığını algılamışsa, fiziksel zarar gördüyse veya tanık olduysa; bu esnada da aşırı derecede korku, çaresizlik ve dehşet hissetmişse, bu durum kişi için travmatik bir yaşantı olarak tanımlanabilir.

Peki travma nedir?

Günlük rutin işleyişi bozan, aniden-beklenmedik bir şekilde gelişen, dehşet, kaygı ve panik yaratan, kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan olaylar, travmatik yaşantılar olarak tanımlanabilir.

Travma sonrası stres bozukluğu

Travma esnasında yahut sonrasında, kişi, ciddi ve yoğun şekilde strese maruz kalır. Bu stres, kişinin gündelik yaşamında birtakım bozulmalar yaşatmaktadır. Travma sonrası stres bozukluğu da, yaşadığı olayı, tekrarlayan bir şekilde görmesi, duyması, hissetmesi sonucu ortaya çıkan durumlardır, diyebiliriz. 15 Temmuz gecesi, vurulan vatandaşlarımızı, şehit olduğuna şahit olan vatandaşlarımız, ezildiğini, uzuvlarının koptuğunu vb. durumları gören vatandaşlarımız, bu stres bozukluklarını yaşama ihtimalleri bir hayli fazladır.

Belirtileri

Travma sonrası stres bozukluğunun genel olarak en belirgin özelliği, yaşadığı hazin olayla ilgili durumları tekrar tekrar yaşamasıdır. Kişi örneğin kaza yaptıysa, karşıdan gelen bir araba geldiğini gördüğünde korkup tekrar kaza yapacağını hissedebilir. Olayların yaşandığı yerden geçtiğinde olayların tekrar yaşandığını görebilir, tekrar yaşanıyormuş gibi hissedebilir.

Travma sonrası stres bozukluğu sorunu yaşayan kişiler, uykusunda, kâbuslar görürler ve rüyasında yaşadığı olayları canlı canlı yaşayıp korkulu şekilde uyanırlar. İçi daralırmışçasına baskı, sıkıntı, ağırlık hissederler. Etrafına yabancı davranıp duygusal olarak olaylara tepkisiz tavırlar sergilerler. Çabuk sinirlenirler ve anlamsız öfke patlamaları yaşarlar. Bazıları kendilerini suçlayıcı tavırlar içine girerler: “Daha iyisini yapabilirdim, etrafımdakileri kurtarabilirdim, benim yüzümden oldu” gibi cümleler düşünürler. Sürekli tetikte ve tehditte olma durumunu yaşarlar. Dikkatleri fazla artmıştır lakin bir o kadar da bir konuya odaklanma noktasında zorluk çekerler.

“Kısaca” travmayı ve travma sonrası stres bozukluğunu bu şekilde anlatabiliriz. Bir insanın ölümünü görmek, yaşadığı ağır acıya şahit olmak, ağır felaketleri yaşamak, kolay atlatılabilir bir durum değildir. Bu noktada anlattığım belirtileri kendinde hisseden varsa veya etrafında bu tarz durumları yaşayan insanlar varsa, muhakkak profesyonel bir yardıma başvurmalı, “Nasılsa geçer” tarzı tutumlara girmemelidir.  Zira bu durum, daha ağır sonuçlar doğurabilmektedir.

Ayrıca, bu tarz durumlar yaşayanlar ve yardım isteyen vatandaşlarımız için, yardım etmek vatani bir görevimizdir. Mail atması yeterli, elimizden geldiğince destek veririz inşallah.

Allah vatanımıza ve milletimize, birlik ve beraberliğimize zeval vermesin.

Allah korusun ülkemizi inşallah.

Selam ve dua ile…