İki şehirden biri depremde yerle bir olan Hatay, diğeri onu ayağa kaldırma görevi verilen Konya…

İki başkandan biri Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, diğeri ona yardıma koşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay…

Hatay’ı CHP’li, Konya’yı AK Partili Belediye Başkanı yönetiyor.

Devlet, depremde yerle bir olan Hatay’ı ayağa kaldırmak için Konya’yı görevlendirdi…

Konya; valisi, belediye başkanı, sivil toplum örgütleri ve halkıyla adeta Hatay’a aktı!

Ben iki farklı partinin belediye başkanının bu süreçte ne yaptıklarını dikkatinize sunmak istiyorum…

Hatay’ı 14 yıldır yöneten CHP’li Belediye Başkanı Savaş, depremin ilk saatinde televizyon kanallarına bağlanıp, “Hatay’a hiçbir yardım gelmiyor” diye provokasyon yaparken…

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya Valisi Vahdettin Özkan ile birlikte yüzlerce belediye çalışanı ve yardım aracıyla çoktan Hatay’a ulaşmıştı…

Ekrem İmamoğlu, Konya Büyükşehir Belediyesinin onardığı Hatay’ın şebeke suyunu “biz tamir ettik” diye yalan söylemese Konya Belediyesinin çalışmalarından kimsenin haberi yoktu…

HDP’li Sırrı Süreyya Önder, CHP’nin yayın organı Halk TV’de, “Konya Belediyesi canını dişine takıp bölgede insan ötesi bir çaba gösterdi. Ben bunları görmezden mi geleyim” dediğinde programdaki tüm CHP’lilerin yüzü düştü…

CHP istiyor ki; devlet vatandaşına ulaşamasın, halk enkaz altında ölsün!

Bundan dolayı Konya Belediyesinin yaptığı çalışmalara sevinmiyor, bilakis üzülüyorlardı.

KONYA BELEDİYE BAŞKANI ÇALIŞIRKEN HATAY BELEDİYE BAŞKANI NE YAPIYORDU?

Kılıçdaroğlu’nun, “Belediye başkanlarıma teşekkür ediyorum. Çok iyi çalıştılar” diye övdüğü Savaş, depremden sonra üç gün ortadan kaybolmuş…

O üç gün ne yaptığını Hataylılar bilmiyor ama Kılıçdaroğlu, Ankara’dan başkanının çok iyi çalıştığını görmüş.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 8-9 kez aramasına rağmen telefonuna cevap vermeyen Lütfü Bey; sonradan öğrendik ki Hatay itfaiyesini seferber etmiş, kardeşinin oturduğu ağır hasarlı binadan evrak çantasını kurtarma operasyonunu yönetiyormuş…

Uğur Başkan, üstünde toz toprak içinde bir parke ile yorgunluktan bankta uyuya kalırken; Lütfü Bey, üstünde toz değmemiş paltosuyla Kılıçdaroğlu’nu Hatay’ın yıkıntıları arasında âdeta turistik geziye çıkarmıştı…

Devletin kurduğu kriz merkezine gitmeyen Lütfü Bey, İstanbul’dan haberi olmayan İmamoğlu’nun kurduğu kriz masasında çayını yudumlarken; devletin kriz merkezinden ayrılmayan Uğur Başkan, Konya’dan getirdiği 825 personel ve 100’lerce aracın çalışmasını yönetiyordu…

Lütfü Bey, yüzlerce kişiye mezar olan rezidansın müteahhidini, “Müteahhidi tanıyorum. İyi bir arkadaştır” diye savunurken; Uğur Başkan, Lütfü Bey’in ruhsat verdiği binaların altından Hataylıları kurtarmaya çalışıyordu…

Peki…

AK Parti’nin yapmak istediği kentsel dönüşüm projelerine karşı Savaş’ın miting düzenlediğini, “kentsel dönüşüm dayatmasına izin vermeyeceğiz” diye oy topladığını…

Hatay’a giden Cumhurbaşkanımızı karşılamayan Savaş’ın, kendisini Afrika Prensi diye tanıtan Ganalı bir sahtekarı misafir ettiğini…

Biliyor muydunuz?

Sonuç olarak Uğur Başkan yaptıklarıyla, Lütfü Bey yapmadıklarıyla temsil ettikleri partilerin aynası oldular…