İtibar, kişininsaygınlığıdır. Yaşam, çalışma ve sosyal hayattaki ilişkiler yumağı ile çevreyeverilen izlenim sonucu oluşan bir yargıdır.
Her insanın arzusu, itibarlı bir kişi olmak ve bunu hayatı boyunca devamettirmektir. Muteber bir kişi olarak yaşamak ve bu şekilde bilinmek kişininkendi inisiyatifinde gibi ise de, modern zamanda iletişimin, ulaşımın veilişkilerin hızı ve karmaşası dikkate alındığında, dışarıda oluşan “algılar”kişilerin bu konudaki inisiyatifini çokça aşmaktadır.
Geçmiş dönemlerde kişiler hakkında olumsuz algıoluşturmak nispeten çok da kolay değildi. Ahlaki ve kültürel değerlerin degünümüzdeki kadar erozyona uğramaması bunda elbette çok etkilidir.
Mesela, kendi muhitinde herhangi bir kişiyisorguladığınızda “benim onunla aramda sıkıntılar var, size ön yargılı bilgilerverebilirim” veya “ aramızda husumet bulunmakta, vereceğimbilgiler sizi yanıltabilir” mealindeki erdem ve olgunluğa, günümüzderastlamak çok zordur.
İnsanlar hakkında algılar oluşturmak ve bunu gerektiğinde yıpratıcı birsilah olarak kullanmak modern dönemin en bariz özelliklerindendir. Günümüzünmodasıdır; muteber ve masum kişileri infaz aracıdır.
Zaman, itibar avcılarının dönemidir…
Onların her zaman hedefi, sosyal hayatta emeği ve tırnağıile bir yerlere gelmiş kişileri yıpratmak, iş dünyası ve siyasette etkili birkonuma ulaşmalarını engelleyerek, hesabına çalıştıkları yapıların içinden gelenkişilerin ön plana geçmelerini sağlamaktır.
Herzaman çabaları, saygın kişileri itibarsızlaştırmaktır. Onlar hakkında aklahayale gelmeyecek yalanlar, iftiralar ve fitneler çıkararak kişilikleriüzerinde erozyon oluşturmaktır.
İnsanlarıitibarsızlaştırmanın yöntemleri, şekilleri ve kullandıkları argümanlar herdönemde farklılıklar gösterir.
Mesela,Yeniçeriliğin kaldırıldığı 1826’lı yıllarda hedef bir kişi hakkında“yeniçerici” veya “yeniçerileri evinde misafir etti” “beraber seyahatetti”, “ortak işler yaptı” tarzıiftiralarla insanların hayatı karartılabiliyordu.
Günümüzdede çok farklı itibarsızlaştırma metotları olmakla beraber, itibar avcılarınınen çok kullandıkları ve maalesef başarılı da oldukları yöntem, hedef kişileri “FETÖ” iftiralarıyla yıpratmagayretleridir.
Onlariçin devlet, millet ve milli değerler diye bir mesele yoktur. Her dönemdegücün olduğu yerdedirler. Milletin alın terini ceplerine aktarmaklameşguldürler. Bir taraftan da hesabına çalıştıkları yapılar adına devlet,iş dünyası ve siyasette etkili mevkilere adamlar yerleştirmeyeçalışmaktadırlar.
Engel olarakgördüklerini bu dönemde FETÖ’cü olmakla yıpratırken, aslında araştırıldığındahepsinin geçmişleri bu melun örgütün içinden çıkmaktadır.
Yarın da farklı terörgruplarına mensup diye insanları itibarsızlaştırabilirler.
Masuminsanları yıpratırken çok acımasızdırlar; kötülükte ve fitnede sınırlarıyoktur.
Dönem,itibar avcılarının dönemidir. Puslu havayı çok severler. Hak vehukuktan hazzetmezler.
Onlarınulaşamayacakları makam, mevki, yönetim veya hedef yoktur.
Günümüzdeher tarafı fitne ve fesat ateşine vermiş durumdadırlar.
Sayelerinde sosyalhayatta büyük bir güvensizlik oluşmuştur. Kamuya faydalar sağlayabileceksayısız muteber insanlar bunların hedefi olarak, ya lekelenmişler veya geriplana itilmişlerdir.
Kabukdeğiştirerek sureti haktan görünen ve fitne kazanlarını sürekli kaynatan itibaravcılarına karşı uyanık olalım.