Geçen hafta içinde İslam’a en uygun ülkeler listesi diye bir araştırma dolaştı medyada. İki ABD’li akademisyenin yapmış olduğu bu araştırmaya farklı bir açıdan bakalım isterseniz.

Sizce Müslüman ülkelerin seküler-muhalif mahallelerinde araştırma yapmak ile Muhafazakâr-dindar mahallerinde araştırma yapmak sonuçlar açısından objektifliği etkiler mi?

Örneğin Türkiye’de İslamiyet’in durumunu araştırmak için İstanbul Cihangir’de mi saha çalışması yaparsınız; yoksa her açıdan ortalama düzeyde olan bir Anadolu kentinde mi?

Peki, şu soruyu soralım bir zahmet; Müslüman ülkelerde neden seçtiğiniz mahalle ve çalışma alanlarında titizlik göstermediniz de Müslüman olmayan ülkelerde yaptığınız saha çalışmasında ise bazı hassasiyetleri ön plana koydunuz?

Bu araştırmada Kur’an-ı Kerim’den başlayıp hadise, hadisten başlayıp kadın haklarına kadar birçok unsuru İslam ile bağdaştırarak indeksin ölçümü yapıldığı görülüyor. Ama aslen ölçülen çokkültürlülük-multiculturalism’den başka bir şey değil.

Tabi araştırmanın ölçümü için hazırlanan sorular daha çok çokkültülülük ile ilgili olunca üst sıralarda olan ülkeler ise resmî anlamda genellikle çokkültürlülüğü devlet politikası haline getiren ülkeler olmuş oluyor.

Her ne olursa olsun Müslüman ülkelerin eleştirilecek çok tarafı var. O ayrı. Ama eğer konu çokkültürlülük ise her ülkede çokkültürlülük vardır. Ama siz resmî anlamda bu politikayı yasaları ile belirleyen ülkelerde araştırmayı yapıp işte bunlar Müslümanlardan daha Müslüman derseniz burada amaçlanın ne olduğunu sorgulamak gerekir.