Geçen hafta İsa Aleyhisselam ile ilgili yazdığımda, "Kur'an" diye bağırarak itiraz edenler oldu. Hangi çağda yaşıyoruz? Bilgi çağında mı, cehalet çağında mı? İtirazların sebebini hâlâ çözemedim. Anlaşılan o ki İsa Aleyhisselam'ın nüzulü konusu hâlâ bazı kafaları karıştırıyor.
BATIL İDDİALARA TOKAT GİBİ CEVAPLAR
1) "Hazret-i İsa nüzul etmeyecek." Peki ya Peygamber Efendimizin hadisleri ne olacak?
2) "Hazret-i İsa ceseden değil, ruhen inecek." İyi de bu nasıl bir inanç akrobasisi?
3) "Hazret-i İsa'nın nüzulü, sadece ruhen olacak." İslam’da ruhbanlık yoktur, haberiniz olsun!
4) "Hazret-i İsa Hristiyanlar arasına inecek." Ne alaka? O zaman İslam ne diyor?
5) "Hazret-i İsa bedenen inmeyecek, manevi bir nüzul olacak." İlginç, peki bu teori nereden çıktı?
6) "İsa'ya benzeyen biri çıkacak." İşte bu, Hollywood senaryosu gibi!
DİN DÜŞMANLARININ OYUNLARI
Bu tür batıl inançlar, açıkça din düşmanlarının ve onların etkisi altındaki Müslümanların eseri. Maalesef, hakikaten dinini bilmeyen bazı Müslümanlar bu yanıltıcı fikirlere kolayca kanıyor. Hâlbuki, Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) hadislerinde İsa Aleyhisselam'ın adil bir hâkim olarak bedenen Müslümanlar arasına ineceğini açıkça bildiriyor.
BU YAZI DİZİSİ NE ANLATACAK?
Bu yazı dizisinde, İsa Aleyhisselam'ın ahir zamanda semadan cism-i beşerîsiyle Müslümanlar arasına nüzul edeceğini, kıyamet alametlerinden biri olduğunu delillerle ispatlayacağız. Din düşmanlarının yalanlarını çürütecek, Müslümanların imanını takviye edeceğiz. İşte, modern dünyanın unuttuğu, İslam'ın berrak çizgisinde yürüyeceğimiz bir yolculuk başlıyor.
Böylesine ciddi bir konuda, Müslümanların gözlerini açacak, akıllarını başlarına getirecek bir seri olacak. Bu yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
Ahir zamanın en çetrefilli meselelerinden biri, Hazret-i İsa (a.s.)’ın cism-i mübâreğiyle semadan yeryüzüne inişidir. Bu, İslam literatüründe sıkça işlenmiş hem naklen hem aklen sağlam delillere dayandırılmış bir gerçektir. Ancak günümüzde bazı çevreler, bu açık gerçeği yadsımaya çalışıyor. Bu yadsıma, batıl inançların ve Batı merkezli düşünce yapısının ürünüdür.
Eğer biz, bu zamane kargaşasından sıyrılıp, asr-ı saadetin manevi iklimine geri dönebilirsek İslam’ın saf, temiz bilgisine ulaşabiliriz. Günümüzde İslam'ın ruhundan bu kadar uzaklaşmış olmamız, ehl-i dalâletin ve ilhâdın planlarının bir sonucudur. İslami eğitimlerin durması, Müslümanları bilgi açısından yoksun bırakmış, bu durum da imanın temellerini sarsmıştır. Ancak gerçek şu ki İsa Aleyhisselam’ın nüzulü, İslami kaynaklarda güneş gibi parlayan bir hakikattir. Bu hakikati göz ardı edenler, aslında İslam geleneğinden değil, ecnebi fikirlerden besleniyor.
Selam ve dua ile...
Fiemanillah…