Ülkemizde bir kesimin bazı etnik gruplara karşı ırkçılık yaptığını ve bunun suç olduğunu söylüyoruz. Yaşadığımız pek çok hadise bu fanatik siyasi figürler ve peşine takılan bozguncu grupların bir ırka karşı aslında topyekûn düşmanlık etmediklerini ortaya koyuyor. Oldukça “seçkinci bir yönleri” var. Yani haksızlık etmeyelim.
CHP’li Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, ilçenin farklı yerlerine afişler astırmış. Hani şu işçilerine aylarca zam vermeyerek İstanbul’un en zengin ilçelerinden birisini grevle tanıştıran başkan. Afişlerin üzerinde tanıdık olmadığımız bir alfabeyle bir şeyler yazılı. Taklitleri, şovları ve dindarlara hakaretleriyle ünlü Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat bu yazıları Arapça sandığı için Kerimoğlu’na öfkelenmiş. Neyse ki, başkan hemen bu öfkeyi dindirecek açıklamayı yapmış: O yazı Arapça değil, Süryanice.
Rahat bir nefes alabiliriz. Arap alfabesinin kardeşi olsa da Süryanice, Hristiyan bir topluluğun alfabesi sonuçta. Ya Arapça olsaydı? Aslında bu kafa için onda da sorun yok. Eğer Suriye’de işler tam tersi olsaydı, Sosyalist, seküler ve mezhepçi Beşşar Esat muhalefette, iktidar ise Suriye halkının elinde olsaydı, o zaman görürdük bizdeki solcuların Arap sevdasını. CHP’nin ekürisi birkaç yüz bin Baasçı Türkiye’ye sığınsaydı tüm parti teşkilatlarında Arapça öğrenimini zorunlu hale getirirdi.
HDP milletvekili Garo Paylan Ermeni zorunlu göçünün yıldönümünde TBMM’ye “Türkleri katil olarak yaftalayan” bir yasa teklifi verdiğinde CHP’nin yeri göğü inletmesi gerekmez miydi? Kendilerinden beklenen o tarihte Müslüman Türklerin ve Kürtlerin Ermeni teröristler tarafından katledildiğini söylemek ve HDP’ye haddini bildirmekti. Oysa onlar 6 parti bir araya gelip HDP’ye tek laf etmeden Ermeni meselesinde bile iktidara çatmayı vazife bildiler.
Aslında tepki vermediler desek haksızlık etmiş oluruz. CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun devletin Ermeni aydınlarını öldürdüğünü söylediği; İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Türkiye’yi soykırım yapmakla suçladığı bir parti daha nasıl tepki verebilirdi?
Suriyelilere düşmanlık ettikleri gibi gerçekte ırkçı olsalardı Karabağ Savaşı’nda Ermenilere karşı sınırı aşan kabalıklar yaparlardı. Oysa tam tersini yaptılar. CHP’li Ünal Çeviköz, Türkiye’nin Azerbaycan’a Suriyeli cihadçı taşıdığını iddia ederek, Ermenistan’a uluslararası camiada arayıp da bulamadığı desteği verdi.
CHP’de vaziyet böyle de, uzaktan sevmeye mecbur bırakıldığı HDP’de durum farklı mı? Bu partide tek bir Kürt yok mu, Paylan’ı paylayacak? “Bitlis’te, Muş’ta, Van’da Ermeni çetelerin katlettiği çocuklar, ırzına geçtiği kadınlar bizim insanımızdı. Asıl biz hesap soruyoruz” diyecek tek bir kişi yok mu? Yok. Onların tamamı Kürtleri insan yerine koymayıp, “kart kurt sesinden türemiş halk” diyenlerle birlikte Erdoğan’ı devirmenin derdinde.
Hayır, onlar ırkçı değiller.
Kürt’ün bölücüsünü, Arap’ın İslam düşmanı olanını severler. Müslüman olduğu için katledilen Türk’ün Kürt’ün rakamsal bir değeri bile yoktur gözlerinde. Azınlıklar ise Batı’yla iş tuttukları sürece baş tacıdırlar. Eğer içlerinden Ara Güler gibi hakkaniyetli bir vatansever çıkarsa ondan kötüsü yoktur.
Onların nefret ettikleri şey ne ırk ne de ten. Onların derdi, tene rengini verenle.