Suriye’de güvenli bölge oluşturulması çabalarında Türkiye, önemli bir mesafe kat etti. Geçtiğimiz hafta içinde ABD’li General Twitty ve askeri uzmanlardan oluşan bir heyet, Şanlıurfa da deyim yerindeyse yer bakmaya geldiler. Buraya kadar her şey normal, lakin normal olmayan şey ise Amerika’nın kendi çıkarları için olmazsa kılını kıpırdatmayacağı.
Malum körfezde de İran’ı sıkıştırma operasyonları yapan ABD önümüzdeki yıl içinde yapılacak başkanlık seçimleri nedeniyle, direkt bir cephe açma yoluna gitmedi. Bunun nedenlerini daha önceki yazılarımızda yazmıştık. ABD, Cebel Tarık boğazında İngiltere’nin İran bandıralı bir gemiye el koymasını sağlayarak, İran ve İngiltere’yi karşı karşıya getirdi. Körfezde istediği desteği bulamayınca dünyada halen sömürge sayısı çok olan ve Commonwealth (İngiliz Milletler Topluluğu) ülkeler nedeniyle asker toplamada sıkıntı yaşamayacak İngiltere’nin olası bir savaşta aktif rol oynamasına kapı araladı.
ABD, olası bir güvenli bölgede tampon bölgeyi 3 aşamadan oluşturacaktır. Türkiye ve ABD kuvvetlerinin olduğu alan, ABD kuvvetlerinin olacağı alan ve ABD, SDG veya diğer adıyla PYD’nin ve ABD’nin olacağı alan. ABD’nin buradaki amacı hem PYD’yi Türkiye’den korumak hem de önümüzdeki süreçte olası bir ABD-İran çatışması durumunda PYD’yi elinde koz olarak kullanmak olacaktır. Bunu da İran’ın bölgedeki Proxy güçleri nedeniyle dengeleme politikalarının tezahürü olarak elinde tutmak isteyecektir. İran’ın Suriye’deki varlığının, İsrail’e bir tehdit oluşturması ve Rusya’nın bölgesel yayılmacı politikaları ve özellikle Tartus liman bölgesi ile Suriye liman üslerinin Rusya’ya tahsisi nedeniyle ABD’nin PYD’ye olan ihtiyacı, bunda başta rol oynayacaktır.
Masadaki denklemde Körfez operasyonu, Suriye ve Irak’tan bağımsız düşünülemeyeceği için, ABD konuyu ilmek ilmek işleyecektir. Türkiye’nin gelen her teklifi “evet bizde zaten bunu istiyorduk” kolaycılığından ziyade, stratejistlerle uzun uzadıya tartışarak karara bağlaması ve denklemdeki İran ve Rusya’yı hesaba katarak adım atması gerekiyor.
ABD, BAE’nin geri adım atması nedeniyle körfezde İngiltere’yi oyuna sokmasının neticesini almış oldu. İran ve İngiletere karşılıklı gemilere el koyma savaşlarına başladılar bile. Muhtemelen sırada yeni bir Suudi ve Katar adımı da olacaktır. Ama kısa vadede bir savaştan ziyade, uzun süreli yıpratma taktiği ile gidilecektir. Bu nedenle güvenli bölge ve Suriye daha da önem kazanmaktadır.
Geçen gün bir siyasi partinin genel başkan yardımcısı, “Güvenli bölge Amerika’nın olmadığı yerdir.” demişti. Ama dünyada böyle bir yer olmadına göre adımları doğru atmakta fayda var. Yeni bir “çekiç güç” hikayesi, bu topraklara fayda sağlamaz. Lakin ABD’de Trump başkan olduğu sürece de oyun böyle oynanmaya devam edecektir. Amerika’da oyun çok, bizim de gardımızı doğru almamız lazım vesselam.