Derbi öncesi, akıllardaki en önemli soru, Beşiktaş’ın 5-0’lık Bayern Münih yenilgisinin bu maça etki edip etmeyeceği. Şahsi kanaatim bu ağır yenilginin yükünden kurtulmak isteyen Beşiktaş’ın, rakibine karşı çok hırslı bir futbolla maça başlayacağı yönünde.

Vodafone Park’ın atmosferi, iki kulüp daha da ötesi iki ekibin teknik direktörleri arasında süregelen çekişmeler, bir de üstüne çok ortaklı şampiyonluk yarışının doğal stresi eklendiğinde Beşiktaş’ın maça çok etkili ve hızlı başlamasını beklemek normal. Burada asıl önemli nokta, Beşiktaş’ın bu baskıyı ne kadar sürdürebileceği ve de Fenerbahçe’nin buna nasıl ve ne ölçüde tepki göstereceği.

Aykut Kocaman, takım muhabirleriyle önceki gün yaptığı sohbet toplantısında Bayern maçının derbiye etkisinin ne olacağı şeklindeki bir soruya “10’uncu dakikadan sonra her şey doğal seyrine döner” yanıtını verdi. Bu yanıt, Kocaman’ın da Beşiktaş’ın maça çok baskın başlayacağına inandığının göstergesi. Fakat diğer yandan takımını bu duruma hazırladığı da aşikâr.

Her ne kadar futbol anlayışı ve oyun tarzı tartışılsa da Aykut Kocaman’ın bu oyunu saha içi ve saha dışı etmenleriyle birlikte iyi okuyabildiği su götürmez bir gerçek. “10 dakika” vurgusunun içi elbette boş değil. Kocaman, geçtiğimiz hafta takımın omurgasında yer alan Pepe ve Talisca gibi iki önemli oyuncusunu kaybeden, üstüne hafta içinde Bayern Münih gibi bir takıma karşı 75 dakika 10 kişi oynayıp hem fiziksel hem de mental açıdan yıpranan bir rakibe karşı oynayacağının bilincinde. Bu sebeple Beşiktaş karşısında geriye düşmediği her dakikanın ardından ivmenin biraz daha Fenerbahçe’ye döneceğinin farkında. Çünkü bu sezon Fenerbahçe’yi kısıtlı kadro yapısına rağmen yarışın içinde tutan yegâne unsur takımın 90 dakikaya yayabildiği fiziki kalitesi.

Buna karşın Beşiktaş, hem ev sahibi, hem de rakibine oranla daha alternatifli ve kaliteli bir kadroya sahip. Hücumda Talisca’nın olmayışı elbette büyük handikap ancak o bölge için Türk fubolunun en önemli değerlerinden biri olan Oğuzhan Özyakup gibi bir silahları var. Kafasını işine vermiş bir Oğuzhan’ın yararlılık konusunda Talisca’dan aşağı kalacağını düşünmüyorum. Bu açıdan Oğuzhan’ın göstereceği performans, onu “olumlu ya da olumsuz” maçın adamı haline getirecektir.

Bunun yanında, her ne kadar form grafikleri aşağı yönlü seyretse de, ligin en iyi kanat hücumcuları Babel ve Quaresma’nın derbiye olan konsantrasyonları da sonuç açısında belirleyici olabilir. Kısacası geniş alan hücumunu iyi bilen ve oldukça fazla silaha sahip olan Beşiktaş gününde olması durumunda maçın mutlak favorisidir. Ancak Fenerbahçe’nin de maç içi dinamikleri iyi yöneterek sahadan başı dik ayrılması da mümkün gözüküyor. Bu da Aykut Kocaman’ın Şenol Güneş karşısındaki stratejik hamlelerini çok daha önemli hale getiriyor.