Rabbimizin (cc) bize lütuf ve ikram olarak verdiği insanî donanımlarımızı iyi tanımamız; onu nasıl kullanacağımız ve bizim için mi yoksa bize karşı mı çalışmasını destekleyeceğimiz konusunda bize yol gösterir. Zihnimiz ne kadar harika ki aradığımızı öne çıkarıyor, aradığımız ise, bizim sorumuzun cevabıdır. Sorumuz ve arayışımız da tamamen niyet yönelimlidir.
Ulaşmak istediğim şeye yönelirim
Ayaklarımızı beynimiz hareket ettirir, bizi tercih ettiğimiz istikamete yöneltir ve neyi görmek istiyorsak onu öne çıkarır. Bazen bu görüş, insanın kendi iç dinamikleri ile de ilgili olabilir. Kendisini çok değersiz, önemsiz ve yetersiz görenler, sürekli kendilerini suçlar, eleştirir ve başkasının veremeyeceği zararı kendisine verebilir. Başkaları bize sataşsa bile o dışarıdadır, bir süre sonra bizdeki etkisi azalır ve daha sonra hatırlasak bile bizi etkilemeyeceği bir noktaya gelebilir fakat içimizde ses bundan çok farklıdır. Nereye gidersek bizimle gelir, onunla yatar onunla kalkarız ve o, o kadar etkilenmeye açıktır ki buluttan nem kapar, en basit bir şeyi bile kendisini aşağılamak için malzeme olarak kullanır. Bu tutum hem kendimiz hem de başkaları için çok sıkıntılı ve riskli bir durumdur.
Sözlerim beni anlatır
“Herkes karşısındakini kendisi gibi zanneder” denir ya, çok doğru. İnsan herkesi kendi penceresinden görme eğilimindedir. Doğru yanlış kalıpları insanın zihninde nasıl şekillenmiş ve bir yer edinmişse, o başkaları için de işlemeye başlar. Kendisini değersiz ve yetersiz görenler, hep kendi eksiğini bulmayı ve bununla da kendisine vurmayı bir gereklilik gibi görenler, başkalarına da bunu yapar. Bu tarz artık otomatikleşir. Hep olumsuzluklar, yanlış ve bozuk olanlar dikkatini çeker. Bu karşısındakinden ziyade kendi içindeki bir yapılanmadır. Bunu taşıdığı için bunu üretir ve bunu iletir. O zaman bakıp gördüğümüz şey, içimizdekinin aynalanmasından ibarettir.
Değiştirirsek değişir
Bir şeyi değiştirebilmek, onun değişmesi gerektiğine inandıktan sonra gündeme gelir. Bunun için de normal olanla olmayan, zarar verenle fayda veren şeyler nelerdir, bunlar hakkında bir bilgim, bir fikrim olmalı ki ben bunun için bir gayret ortaya koyayım. Yani, beynimin “Niçin?” sorusuna verebileceğim güçlü bir cevabımın olması gerekir. Edinmesi kadar kolay olmasa da, bir sistemi değiştirip yerine yenisini ikame etmek mümkündür. Bunun ne kadar hızlı ve sağlam olacağı, bizim motivasyonumuzu güçlü tutan gerekçelerimize bağlıdır.
O zaman daha iyi olmaya var mıyız?
“Daha iyi olmamanın mazereti yok” diyorsak, bu dünü hatta bugünü daha iyisiyle değiştirebileceğimiz müjdesini de bize verir. Kendimizde ve karşımızdakilerde gördüklerimiz ilişkimizi daha iyiye götürmüyorsa; o zaman gördüklerimizi daha iyi yorumlayabilir ve şimdikinden daha doğru şeyler görebiliriz. Bunun için de her zamankinden daha farklı şeyler yapmalıyız. “Yaptıklarımız değişirse, sonuçlar da değişir”özlü sözü bunu çok güzel ifade ediyor. O zaman daha nitelikli ve anlamlı bir hayat yeni şeyler denemeye ve değişmeye hazır olalım inşallah.