Türkiye olarak, küresel ölçekte büyük ve güçlü bir devlet olmak istiyorsak, yöresel ürünlerin tanıtımına önem vermeli ve coğrafi işaret konusunda gereken desteğin bu yöresel ürünlere verilmesi sağlanmalıdır.
Doğal olana ilgi gittikçe artmaktadır
Özellikle yerel ve doğal olan ürünlere olan bu ilgi sağlığımıza verdiğimiz bir önemin göstergesi olsa gerek. Kendi düşünceme göre endüstriyelleşmenin önünde bir engel de değil bu davranış. Yöresel olan bu ürünlerin üretiminde zararlı katkı maddelerinin olmaması ve içeriğinde kullanılan maddelerin organik olmasından dolayı da sağlımıza ciddi katkı da sağlamaktadır. Ayrıca doğal ve katkısız ürünler yöresinden, taze, en uygun fiyata alınması hem üretici açısından hem de tüketici açısından büyük avantajlar doğurmaktadır.
Organik sağlıklı ürünler ve bitkisel sabunlar
Geleceğimizin nesillerinin sağlıklı oluşabilmesi için doğal, organik ve geleneksel yöntemlerle çalışan çiftçilerimize, kadın üreticilerimize ve kooperatiflere önem verilmeli ve birçok alışverişin bu kanallardan yapılması sağlanmalı diye düşünüyorum. Yöresel olarak organik ve natürel ihtiyaçlarımızı doğrudan üreticiden temin edebilmek, üreticinin de doğrudan alıcıya ulaşabilmesini sağlamak, yöresel ürünlerin büyütülmesinin bence birinci koşuludur. İşte bu açıdan Anadolu’nun birçok kentinde genç girişimci kardeşlerimizin ve özellikle kadınlarımızın devletin verdiği desteklerle işletme açmalarına ve doğal ürünler üretmelerine destek vermek bizim en temel görevlerimizden biri olmalıdır. Örnek olarak yerel ürünlerden yapılan bitkisel sabunlar, Hassas cilt veya cilt problemleri olan insanlar için, doğal kaynaklı olduğundan ideal bir çözümdür ve destek verilmelidir. Çeşitli bitkilerin ve doğal yağların özleri ile üretilen bu organik sabun türleri birçok cilt sorununu gidermekte de çok etkilidir.
Botan Doğal firmasıyla girişimci ellerde
Bu başarı hikâyesi, beni yazılarımdan takip eden genç bir girişici kardeşimin bana bir mesaj atmasıyla başladı. “Yerel üretim ile daima en doğalı” fikriyle yola çıkan ve KOSGEB’den destek alarak ve yöreye özgü Bıttım sabunu üretmeye başlayan genç girişimci olan Barın kardeşler müthiş bir işe kalkışmışlar. Gönülden tebrik ediyorum kendilerini. Güneydoğunun sınıra yakın illerimizden biri olan Siirt’te organik ve doğal ürünlerle yola çıkan kardeşler, markanın ismini yörede bulunan Botan çayının isminden ilham alarak “Botan Doğal” koymuşlar. Sağlık ve bakım açısından özel olarak ürettikleri bıttım sabunu ve bıttım ürünlerin yansıra Siirt’ in yıllardan beri ilgi odağı olan fıstığı ve balıyla da ilgilenmektedirler. Gülse Barın kendi İfadesiyle “Bazı hayaller vardır, hayalini bile kurduğunuzda mutlu olduğunuz, hayallerimize sıkı sıkı sarıldığımız ve gerçekleştirdiğimiz bir marka ile sizin karşınıza çıkıyoruz, Güneydoğu’nun en doğal yerlerinden biri olan Botan’dan geliyoruz sizlerin kapısına” diyerek kendi hayallerini anlatıyor.
Bıttım sabunu
Doğal olana yönelerek, herkesin doğalın tam tadına varması amacıyla yepyeni bir marka oluşturduklarını söyleyen ve Siirt’te doğup büyüyen Barın kardeşler, Siirt’ in hazine ürünlerini tüm Türkiye ile buluşturmak için sürekli bir yenilik içinde çalışıyorlar. Özellikle Bıttım aşığı olan genç girişimciler, “Bıttım’a dokununca inanılmaz mucizevi bir ürün olduğunu her fırsatta anımsayarak çalışmaktayız. Kendi üretimlerimiz olan Bıttım sabunu, yağı ve kremini özenle yapılışını da sizlerle sürekli paylaşmaktayız” diyerek sizleri kısaca bıttım sabununun mucizevi serüvenine tanık olmaya çağırıyorlar.
Bıttım sabununun yapılışı
Taze, katkısız ve sıfır kimyasal anlayışıyla vadiden toplamış oldukları bıttımları öncelikle değirmenden geçirmekte olduklarını ifade eden Barın kardeşler, “Siirt Üniversitesi ve KOSGEB işbirliğiyle değirmenden geçen bıttımlar soğuk sıkım olarak yağları alındıktan ve 24 saat dinlendirildikten sonra bir sonraki aşamada bakır kazanlarda toplanıyor. Daha sonra bu şekilde toplanmış olan bıttım yağları bakır kazanlarda saatlerce sürecek olan karıştırma işlemi başlamış oluyor. Kıvam alması ve bakır kazanlarda taşmaması amacıyla saatlerce bıttım yağları karıştırılıyor. Katkısız sabunlar için maya olarak palamut ağacının yaprağından elde ettiğimiz kül suyu ve Siirt’in kuyularından çıkardığımız kuyu tuzu kullanılmaktadır. Sabun kıvamını aldıktan sonra kalıplara dökülüp 2 gün sabunlar kurumaya bırakılıyor” diyerek heyecanla hazırladıkları bıttım sabununu anlatıyorlar, sanki onlar anlatırken, insan bıttım sabunun kokusunun burnuna geldiğini hissediyor.
Özetle, hayalini kurdukları “Botan Doğal” markasının başarılı olmasını gönülden diliyorum. Yerel üreticilerimizin ve özellikle girişimci kadınlarımızın başarılı olması beni çok sevindirmekte ve geleceğe güvenle bakmamı sağlamaktadır. Hele bir de güneydoğu illerimizde bu yapılıyor ise bu beni iki kat mutlu etmektedir. Çünkü o bölgenin çocuğuyum. Bölge bu genç girişimcilerin ve kadınların gayretiyle hızla kalkınacaktır diye ümit ediyorum.