Dün sabah Filistin’in yaşayan efsanesi Gölgelerin Prensi Abdullah Bergusi’nin Türkiye halkına yönelik İsrail zindanlarından yazdığı Arapça mektubu okuyordum. Ekin Yayınları tarafından Türkçeye kazandırılan “Yoldaki Mühendis” kitabının 5. baskısında önsöz olarak kullanılacak mektup, kısa olmasına rağmen çok anlamlı mesajlar içeriyor. Mektubu okurken bir kez daha Ümmet-i Muhammed’in Türkiye’ye yönelik umutlarının sorumluluğu altında ezildim. Uzun zaman gözyaşlarımı tutamadım. Sonra da “Ya Rabbi! Âlem-i İslam’ın Türkiye’ye, özellikle de yöneticilerimize yönelik umutlarını boşa çıkarma” diye dua ettim.
İsrail mahkemeleri tarafından hakkında 67 kez müebbet ve 5200 yıl hapis cezası verilen Abdullah Bergusi’nin yazdığı mektubu Ekin Yayınları’ndan izin alarak kitapta yayınlanmadan önce sizlerle paylaşmak istedim.
Mektubuna “Sizlere şehitlerin kanı, yaralıların iniltileri ve demirlerin ardındaki esirlerin haykırışlarıyla yazıyorum” diye başlamış Abdulah Bergusi… İsrailli gardiyanların tüm engellemelerine rağmen bu mektup vasıtasıyla Türkiye halkına Filistin toprağının kokusunu ulaştıran Bergusi, cümlelerini şu şekilde sürdürüyor: “Bizler Filistinliler olarak Türkiye halkını samimiyet, sevgi ve saygıdeğer özellikleriyle tanıyoruz. Bu kararlı mücadelede, yani Filistin’in özgürleşmesi davasında bizim yanımızda sadece siz duruyorsunuz…”
Yukarıdaki cümlelerin akabinde “Yoldaki Mühendis” kitabını niçin yazdığını anlatan Bergusi sözlerine şöyle devam ediyor:“Türkiye’nin başına Recep Tayyip Erdoğan ve onun partisi geçtikten sonra sevgili Türkiye’den hep müjdeli haberler alıyoruz. Bu müjdeli haberler sizi takip eden tüm Müslümanları sevindiriyor.” Bergusi’nin bu ifadeleri aslında Âlem-i İslam’ın tümünün Türkiye ile ilgili düşüncelerinin bir özetidir. Türkiye zor günlerden geçen Ümmet-i Muhammed için tek umut haline gelmiş durumda. Bunu Afrika’dan Asya’ya, Balkanlardan Ortadoğu’ya kadar nereye gitseniz görürsünüz. Zaten bundan dolayı Türkiye’ye saldırıyor, üst üste düzenledikleri algı operasyonlarıyla Erdoğan’ı etkisiz hale getirmek istiyorlar.
Bergusi, mektubunun devamında ise Türkiyeli Müslümanlara, özellikle de yöneticilere çok önemli uyarılarda bulunuyor. Gölgelerin Prensi şöyle diyor: “Elde ettiğiniz kazanımları asla kaybetmeyin ve zaferlerinizi koruyun. Çünkü sadece sizin pusulanız Mescid-i Aksa’yı işaret ediyor. Diğer pusulalar ise Beyaz Saray denilen Kara Saray’ı işaret ediyor. Biz Filistin’in özgürlüğü ve Mescid-i Aksa’nın tekrar İslam medeniyetinin, Müslümanların eline geçmesi hedefini ancak sizlerle, Türkiye halkı ile gerçekleştirebiliriz. Bunu kendiniz için bir hedef olarak koyun. Çocuklarınızı da bu hedefin gerçekleşmesi için yetiştirin. Çünkü hepimiz bir gün o ışığın, yani Mescid-i Aksa’nın etrafında toplanacağız.”
2003 yılından beri zindanda tutulan Bergusi bu mektubu, Riymun Hapishanesi’nden kaleme almış. Bergusi, “Yoldaki Mühendis” kitabında da Türkiye ile ilgili değerlendirme yaparken Türkiye’de yaşanan değişimin herkes tarafından fark edildiğini, ordunun Yeni Türkiye’nin yöneticileri sayesinde yavaş yavaş kışlasına çekildiğini söylüyor ve geleceğe dair umut dolu cümleler kuruyordu.
Türkiye artık sadece Türkiye’den ibaret değildir ve tüm Ümmet-i Muhammed’in gözü Türkiye’nin üzerindedir. Bundan sonra yapacağımız hatalar sadece Türkiye’ye değil; umutlarını Anadolu’ya bağlamış 2 milyara yakın bir topluluğa, Ümmet-i Muhammed’in tümüne zarar verecektir. Lütfen hiç birimiz bunu unutmayalım…