“Tarih tekerrür ediyor” sözü klasik oldu. Ancak bu sözün yerini alacak bir klişe de bulunmuş değil. Bulununcaya kadar kullanmaya devam edeceğiz…
Musa’yı öldürmek, halkını esir almak, inanlarını yolundan döndürmek için peşine düşen Firavun’un Kızıldeniz’de boğulduğunu biliyoruz. Tabi şahıslar ölse de bıraktıkları yoldan yürüyenler onu temsil etmeye devam ederler.
Hani bayrak şairi Arif Nihat Asya diyor ya; “Ebu Leheb öldü diyorlar / Ebu Leheb ölmedi ya Muhammed / Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor” misali!
Peki Kemal kim, kimi temsil ediyor, kimin için yürüyor?
Kemal, darbecilere özgürlük için yola çıktığında bir açıklamasında, “her Firavun’un bir Musa’sı vardır” demişti. Aklı sıra kendini Hazreti Musa’nın (as) yerine koyuyordu. Kemal, Musa (as) olmadığını kendisi de biliyor.
Bu cümledeki Musa’ya değil, Firavun’a dikkatinizi çekmek istiyorum. Kemal’in Musa (as) olmadığını bildiğimize göre, Firavun kim? Türkiye’de kimin Firavun olduğunu tespit etmenin, bu işin adını koymanın zamanı geldi.
Firavun bazen bir şahıs, bazen bir grup, bazen bir lobi, bazen bir ülke, bazen de bir medeniyettir…
Müslümanlar Musa’nın torunlarıdır. Peki dünyada ve Türkiye’de Firavun’un torunları kim?
Ortadoğu’nun Firavun’u Esat ve SİSİ’dir.
Dünya’nın Firavun’u İsrailoğullarıdır.
İsrail ve ABD bir Firavundur.
Batı medeniyeti bir Firavundur.
Peki Türkiye’nin Firavunu var mı? Varsa kim?
Türkiye’nin Firavun’u tartışmasız CHP’dir…
Şimdi Kemal’e “Firavunsun” diyeceğim ama o kapasitede bile değil. Olsa olsa Firavun’un dalkavuğu olur…
Sen Musa’nın (as) yoluna, “irtica”, “mürteci” “şeriat” diye hakaret eden zihniyet değil misin?
“Firavun CHP’nin” geçmişten günümüze, Musa’nın da dini olan İslam’a hakaretlerinden bir kaçını Kemal için derledim…
“İslamiyet denince aklıma çorap kokusu gelir.”
“Beş vakit namaz yoktur.”
“İslam on dört asırlık sakat inançtır.”
“Adem’den gelme hikayedir.”
“Ayetler bizi alakadar etmez.”
“Ayet ve hadis saymakta mana yoktur. İslam dini çökmüştür.”
“Allah gerçekte yoktur.”
“Ahirete inanmıyorum.”
“Mekkeli yobaz.”
“Din (İslam) zehirdir.”
“Türkiye’den dini (İslam) tamamen atabilmek için bize 30 sene daha lazım.”
Kemal’in oturduğu koltukta oturanlara ait bu hezeyanlar!
Başında bulunduğu partinin Türkiye’de Müslümanlara karşı nasıl bir Firavunluk yaptığını hepimiz biliyoruz. Tarih CHP’nin Müslüman halka karşı nasıl bir Firavun olduğunun on binlerce örneğiyle dolu.
Sarık taktığı için…
Kur’an öğrendiği ve öğrettiği için…
Şehir meydanlarında darağaçlarına çekilen Müslümanların kanı CHP’nin ellerinde duruyor…
CHP’nin yıktığı, ahır, müze yaptığı camiler hala boynu bükük…
Ezanları aslından kopartıp Türkçe okutan “Firavun CHP” değil miydi?
Firavunlar ne zamandan beri kendini millete Musa diye yutturmaya çalışıyor?
“Bu yol Muhammed’in yoludur” diyen Bekaroğlu’nun gazına fazla gelme. Bekaroğlu, dinden anlamaz. Kendisi yolunu şaşırmış biriyken, senin yoluna ad koyması psikolojik bir hastalığa yakalandığının işareti.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu diyor ki; “Firavun’a karşı olmak yetmez! Musa’nın yanında durmak gerekir.”
Şimdi…
Kemal’e karşı olmak yetmez! Erdoğan’ın yanında durmak gerekir.
“Firavun CHP’ye” karşı olmak yetmez! AK Parti’nin yanında durmak gerekir.
15 Temmuz’a karşı olmak yetmez! 16 Temmuz’un yanında durmak gerekir!
ABD’ye karşı olmak yetmez! Türkiye’nin yanında durmak gerekir…
Türkiye’de “adalet” için yürüyecek son Parti CHP, son müdür Kemal’dir. Firavunların adalet için yürümesi dünyanın yaratılışına aykırıdır. “Firavun CHP’nin” istediği “adaletsizliği” 80 yıl iliklerimize kadar yaşadık.
Bugün Musa’yı öldürmek isteyen Firavun’u diriltmek nasıl imkansızsa, CHP’nin “Firavun adaletini” yeniden getirmesi de o kadar imkansızdır. Firavun nasıl ki adalet için yürümediyse, Kemal ve “Firavun CHP” de adalet için yürümüyor. Musa’nın torunlarından intikam almak için yürüyorlar!